Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
charm
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
alım, çekicilik, cazibe, letafet, hoşa gitme kudreti.
This town has a charm you couldn't find in a big city.
başkalarını çeken/etkileyen/büyüleyen nitelik, alımlılık.
When she used her charm on Bill, she could
make him do anything she wanted.
uğur, tılsım: zincir veya gerdanlık ucuna takılan süslü sallantı.
She wore a strange charm on a chain around her neck.
muska.
büyü, efsun.
tılsımlı dua veya ilâhi.
sihirli olduğuna inanılan söz/mısra.
charmed quark
ile ayni anlama gelir. tılsımlı zerre: fizikçilerin dördüncü temel zerre olarak
dasavvur ettikleri kuramsal eleman.
meftun etmek, son derece hoşa gitmek, hayran bırakmak, haz vermek.
She charms every man she meets.
I am charmed
: Memnun oldum.
büyülemek, teshir etmek, büyü/afsun yapmak.
cezbetmek, çekmek.
sihirli/tılsımlı bir güçle korumak.
charmed life
: tehlikeden uzak bir hayat.
It seemed as if
he had a charmed life, and his enemies could never harm him.
zarafet/sokulganlık ve canayakınlığı ile başkalarını etkilemek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
(sth) to lose its charm
tadı kaçmak
Fiil
good-luck charm
muska
İsim
good-luck charm
uğur
İsim
loose its charm
tadı tuzu kalmamak
Fiil
love charm
sevda büyüsü, sevgi uyandıran sihir.
İsim
native charm
doğuştan güler yüzlülük
watch charm
köstek
work like a charm
tam başarıya ulaşmak.
Her plan to persuade him to buy her a new dress woked like a charm.
charm away
(istenmeyen bir şeyi) büyü/tılsım ile defetmek/uzaklaştırmak.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.