Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
enable
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Geçişli Fiil
olanak/imkân vermek, muktedir/mümkün kılmak.
The bird's large wings enable it to fly very fast. A
grant enabled him to continue his research.
Geçişli Fiil
yetki vermek, salâhiyet tanımak.
The new law enables a man to claim money from the State if he has no work.
Geçişli Fiil
kolaylaştırmak, olanak sağlamak.
This would enable me to go to Turkey.
Geçişli Fiil
izin/müsaade vermek.
A new law enabling the opening of shops on Sundays.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
enable someone to retire
birine vaktinden önce emekliye ayrılması için izin vermek
Fiil
write enable notch
yazılabilir çentiği
Bilgi Teknolojileri
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.