have a bone to pick with someone

  1. paylaşacak kozu olmak, görülecek/hesabı/halledilecek davası olmak.
    I have a bone to pick with you: DEVAMINI OKU
    Seninle paylaşacak bir kozum/görülecek bir hesabım var. GİZLE
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun