yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak
Fiil
yükümlülüklerini yerine getirmeme
Hakkın rahmetine kavuşmak
Fiil
taahhütlerini yerine getirmek
Fiil
müşterisinin isteklerini yerine getirmek
Fiil
kendi senedinin bedelini ödemek
Fiil
alınyazısına sakince katlanmak
Fiil
kaderine boyun eğmek
Fiil
yükümlülüklerini yerine getirmek
Fiil
yükümlülüğünü yerine getirmek
Fiil
ölmek, rahmeti rahmana kavuşmak.
boy ölçüşebilecek birine rastlamak
Fiil
yükümlülüklerini yerine getirmek
Fiil
son yenilgiye uğramak
Fiil
birinin yüzüne/gözlerine bakmak, bakmaya cesaret etmek.
She was afraid to meet my eyes: Yüzüme bakmaktan çekiniyordu.
alacaklılarının taleplerini yerine getirmek
Fiil
iki ucunu bir araya getirmek, (zar zor) geçinmek, kazancı geçimine ancak yetişmek, geliri giderine denk
gelmek, ayağını yorganına göre uzatmak.
kazancı masrafına yetişmek, (alâ küllühal) geçinip gitmek, olanla idare etmek, ayağını yorganına göre
uzatmak, iki ucunu bir araya getirmek.
geçinmek; iki yakasını bir araya getirmek
Fiil
(US) ucuz ya da kullanılmış malların satıldığı ya da değiş tokuş edildiği pazar
bir davaya muhatap olmak
Fiil
bir talebi karşılamak
Fiil
bir koşulu yerine getirmek
Fiil
bir şartı yerine getirmek
Fiil
bir gideri karşılamak
Fiil
bir masrafı karşılamak
Fiil
bir maliyeti karşılamak
Fiil
bitmesi gereken zamanda bitirmek
Fiil
bitiş tarihine yetişmek
Fiil
bitiş tarihine yetiştirmek
Fiil
bir talebi karşılamak
Fiil
bir talebi yerine getirmek
Fiil
bir isteği yerine getirmek
Fiil
bir amacı gerçekleştirmek
Fiil
bir gereksinimi karşılamak
Fiil
bir gereksinimi yerine getirmek
Fiil
bir ihtiyacı karşılamak
Fiil
bir gereksinimi karşılamak
Fiil
bir gerekliliği yerine getirmek
Fiil
bir ihtiyacı karşılamak
Fiil
bütün masrafları karşılamak
Fiil
bütün siparişleri karşılamak
Fiil
bütün trenlerle (otobüslerle) bağlantısı olmak
Fiil
güç bir duruma karşı koymak
Fiil
otomatik olarak karşılamak
Fiil
otomatik olarak karşılaşmak
belli aralarla toplantı yapmak
Fiil
belli aralarda toplanmak
Fiil
rekabete göğüs germek
Fiil
ölümü sükûnetle karşılamak
Fiil
beklentileri karşılamak
Fiil
masrafları karşılamak
Fiil
yeni kimselerle tanışmak
Fiil
(a) kısmen anlaşmak, (b) karşıdakinin ne yapacağını tahmin ederek ona göre davranmak.
muntazam oturumlar halinde toplanmak
Fiil
gayriresmi toplantı yapmak
Fiil
eşit şartlarla karşılaşmak
Fiil
ödemelerini gerçekleştirmek
Fiil
ödemelerini muntazaman yapmak
Fiil
yükümlülüklerini vaktinde yerine getirmek
Fiil
tesadüfen karşılaşmak
Fiil
istenilen şartları karşılamak
Fiil
uyuşmaya hazır olmak
Fiil
birinin sorununu çözmek
Fiil
birinin ricalarını yerine getirmek
Fiil
birinin dileklerini gerçekleştirmek
Fiil
biriyle randevu vererek konuşmak
Fiil
birini yarı yolda karşılamak
Fiil
birini yarı yolda karşılamak
Fiil
(iddia ve isteklerinin bir kısmından vazgeçerek) anlaşmak, uyuşmak, ikisinin ortasını bulmak.
You want to pay $4, but I want $6. Meet me half-way and make it $5.
isteğe uygun olmak, koşulları sağlamak, talebi karşılamak.
I'm afraid your proposal hardly meets the case.
masrafları karşılamak
Fiil
(US) vadesine riayet etmek
Fiil
masrafları karşılamak
Fiil
artan talep karşılamak
Fiil
artan talebi karşılamak
Fiil
ihtiyaçları karşılamak
Fiil
vakitsiz endişeye/üzüntüye kapılmak, boşuna üzülmek.
(Br) ağır yük vagonu gereksinimini karşılamak
Fiil
üniversite harçlarını ödemek
Fiil
(US) biriyle buluşmak
Fiil
red cevabı ile karşılaşmak
Fiil
ret cevabıyla karşılaşmak
Fiil
kazaya kurban gitmek
Fiil
güçlüklerle karşılaşmak
Fiil
birini gösterilmesi gereken saygıyla karşılamak
Fiil
başarısızlığa uğramak
Fiil
itirazlarla karşılaşmak
Fiil
engellerle karşılaşmak
Fiil
direnmeyle karşılaşmak
Fiil
biriyle toplantı yapmak
Fiil
biriyle bir araya gelmek
Fiil
başarıyla sonuçlanmak
Fiil
dünyaca takdir görmek
Fiil
öteki dünyaya gitmek
Fiil
biriyle randevulaşmak
Fiil
biriyle randevu ayarlamak
Fiil
yeni kimselerle tanışmaya isteksiz olma
Tanıştığımıza memnun oldum.