1. zam
  2. Fiil (yukarı) kaldırmak, çıkarmak.
    to raise one's hand: elini kaldırmak.
    raise one's hat: şapkasını
    çıkarmak.
    raise a ship: batmış gemiyi çıkarmak/yüzdürmek.
  3. Fiil yükseltmek.
    to raise a cloud of dust: toz bulutu yükseltmek.
    raise a number to the power of
    (another number): bir sayıyı bir kuvvete yükseltmek.
    raise 5 to the power of 3: 5'i 3'üncü kuvvete yükseltmek= 5 in küpünü almak.
  4. Fiil ayağa kaldırmak.
  5. Fiil (bina) dikmek, inşa etmek, yapmak, yükseltmek, bina etmek.
    to raise a statue: heykel dikmek.
    to
    raise a monument: âbide yapmak.
  6. Fiil (ürün, hayvan) yetiştirmek, üretmek.
    The farmer raises crops and cattle.
  7. Fiil (çocuk) büyütmek, beslemek, yetiştirmek.
    raise a family. Parents raise their children.
  8. Fiil harekete geçirmek, çalıştırmak.
  9. Fiil (soru/fikir) ortaya atmak, kamu oyuna/dikkate sunmak.
    There's an important point I want to raise.
  10. Fiil toplamak, biriktirmek, bir araya getirmek, yığmak, yığınak yapmak.
    to raise an army: bir ordu
    toplamak.
    to raise enough money to buy a car.
  11. Fiil uyarmak, canlandırmak, uyandırmak.
    His long absence raised doubts/fears about his safety: Uzun
    süre kaybolması güvenliği hakkında şüphe/korku uyandırdı.
    raise a smile: dinleyenlerde gülümseme uyandırmak.
  12. Fiil (ölü) diriltmek, (hayalet) belirtmek.
    to raise the ghost of Napoleon.
    raise the dead: kıyameti koparmak.
  13. Fiil şevk /ümit vermek, maneviyatını yükseltmek.
    raise hopes: ümit vermek, umutlandırmak.
    raise
    someone's spirits: birinin maneviyatını yükseltmek.
  14. Fiil (rütbesini/mevkiini) yükseltmek, terfi ettirmek, ilerletmek.
    to raise a salesman to manager.
  15. Fiil (değerini/miktarını/kuvvetini vb.) artırmak.
    to raise the rent: kirayı artırmak.
  16. Fiil (sesini) yükseltmek/duyurmak.
    raise an objection: itiraz etmek.
    raise one's voice: sesini
    yükseltmek.
    tell a funny story so as to raise a laugh: gülünç hikâye söyleyip herkesi güldürmek.
  17. Fiil nâra atmak, bağırmak, haykırmak.
    They raised a cheer/a shout: Sevinç nârası kopardılar/sevinçle
    bağırdılar
    raise the roof: çok gürültü yapmak.
  18. Fiil (hamur) kabartmak, mayalandırmak.
    Yeast raises bread.
  19. Fiil sürülen parayı artırmak.
  20. Fiil (sahtekârlıkla) çekin meblağını artırmak.
  21. Fiil, Askerlik2 (kuşatmayı/muhasarayı) kaldırmak.
    raise a siege.
  22. Fiil, Denizcilik ufukta karayı görmek.
    After a long voyage the ship raised land.
  23. Fiil (radyo ile) haberleşme sağlamak, temasa geçmek.
  24. Fiil (dili yükselterek) sesli harfin telâffuzunu değiştirmek.
  25. Fiil (isyan/kargaşalık vb.) çıkarmak, ayaklandırmak.
    raise a rebellion.
  26. Fiil ayağa kalkmak, doğrulmak, doğmak, zuhur etmek.
  27. İsim zam, artış, yükseliş.
  28. İsim zam/artış miktarı.
  29. İsim yükseltme, artırma, kaldırma.
  30. İsim yüksek yer.
çocuk büyütmek, çocuk yetiştirmek Fiil, Çocuk Bakımı
teklifini artırmak Fiil
teklifinıartırmak Fiil
birinin şerefine kadeh kaldırmak Fiil
birinin şerefine kadeh kaldırmak Fiil
birine el kaldırmak, dövmeye yeltenmek.
şapka çıkarmak Fiil
itibarını artırmak Fiil
(a) yüksek sesls konuşmak, (b) öfke ile/bağırarak konuşmak, bağırmak.
Don't raise your voice to me.
(c) onaylamamak, kabul etmemek.
As no one raised his voice against the plan, it was agreed on.
birisine ümit/cesaret vermek, maneviyatını kuvvetlendirmek.
(US) maaş zammı almak Fiil
(US) maaş zammı
maaş zammı
(US) maaş artışı
zam mmı yapmak Fiil
yükseltmek Fiil, Bilgi Teknolojileri
ablukayı kaldırmak Fiil
(US) Br dolandırıcılık niyetiyle bir çekin meblağını yükseltmek Fiil
çek üzerindeki rakamı yükseltmek Fiil
talepte bulunmak Fiil
adalete başvurmak Fiil
koleksiyon yapmak Fiil
karışıklık çıkarmak Fiil
kredi almak Fiil
aile beslemek Fiil
yetiştirmek Fiil
bir fiyatı yükseltmek Fiil
harcı yükseltmek Fiil
para cezasını ağırlaştırmak Fiil
bir vakıf kurmak Fiil
bir eve iki kat ilave etmek Fiil
tutuklama emri çıkarmak Fiil
kredi almak Fiil
bir kiracının kirasını yükseltmek Fiil
bir konuyu ortaya atmak Fiil
anıt dikmek Fiil
ipoteği kaldırmak Fiil
ilişmek Fiil
gündem konusunda bir itirazda bulunmak Fiil
bir şeyi gündem konusu olması için önermek Fiil
bir gündem konusunu ele almak Fiil
bir karine ileri sürmek Fiil
itirazda bulunmak Fiil
itiraz etmek Fiil
bir itirazda bulunmak Fiil
bir soru sormak Fiil
bir şey hakkında itirazda bulunmak Fiil
zırıltı çıkarmak Fiil
bir maaşı artırmak Fiil
ortalığı telâşa vermek, telâş/korku uyandırmak.
vaveyla koparmak Fiil
bir kuşatmayı kaldırmak Fiil
zorla gülümsemek Fiil
açıkça şikâyet etmek Fiil
rezalet çıkarmak Fiil
hadise çıkarmak Fiil
itiraz etmek Fiil
şiddetli itirazda bulunmak Fiil
ortaya bir konu atmak Fiil
bir konu ortaya atmak Fiil
konu yu ortaya atmak Fiil
batmış bir gemiyi çıkarmak Fiil
bir tarifeyi yükseltmek Fiil
tarifeyi yükseltmek Fiil
vergiyi yükseltmek Fiil
kadeh kaldırmak Fiil
asker toplamak Fiil
ordu toplamak Fiil
ambargoyu kaldırmak Fiil
ablukayı kaldırmak Fiil
takdir edilen vergiyi yükseltmek Fiil
bir mahkeme emrini yürürlükten kaldırmak Fiil
hukuki bir soru ortaya atmak Fiil
ortaya bir konu atmak Fiil
itiraz etmek Fiil
itirazda bulunmak Fiil
birine karşı öfkesini açıkça dile getirmek Fiil
gerekli parayı toplamak Fiil
kargaşalık çıkarmak.
karışıklık çıkarmak, velveleye vermek, yaygarayı basmak, kıyameti koparmak, paylamak.
çok öfkelenmek Fiil
kıyamet koparmak Fiil
sermaye tedarik etmek Fiil
para bulmak Fiil
para toplamak Fiil
hayvan (sığır) yetiştirmek Fiil
şikâyette bulunmak Fiil
zorluk çıkarmak Fiil
güçlük çıkarmak Fiil
aksilik etmek Fiil
şüphe göstermek Fiil
şüphe yaratmak Fiil
şüphe uyandırmak Fiil
hisse senetleri satarak sermaye tedarik etmek Fiil
hisse senetlerini satarak sermaye tedarik etmek Fiil
kundakçılık yapmak Fiil
asker tertiplemek Fiil
yeni riziko sermayesi bulmak Fiil
para toplamak Fiil
(a) kıyameti koparmak, yaygarayı basmak, karışıklık çıkarmak, şiddetle itiraz etmek.
The disgranted
prisoners started raising hell. (b) curcuna ve gürültü ile eğlenmek, taşkınlıklar yapmak.
kıyameti koparmak Fiil
altüst/karkmakarışık etmek, birbirine katmak, kırıp geçirmek.
maaş zammı
faizleri arttırmak Fiil, Ekonomi
para toplamak Fiil
(mülkü) ipotek karşılığı para kaldırmak Fiil
itirazı olmamak Fiil
doğrulmak Fiil
kalkmak Fiil
fiyatları yükseltmek Fiil
üretimi azamiye çıkarmak Fiil
protestoda bulunmak Fiil
geliri yükseltmek Fiil
birini lord yapmak Fiil
bir şeyi öncelik sırasında en üste çıkarmak Fiil
ihracatı artırmak Fiil
(US) sığır yetiştirmek Fiil
vergileri artırmak Fiil
vergi toplamak Fiil
vergileri yükseltmek Fiil
alarm vermek Fiil
banka iskonto haddini yükseltmek Fiil
çıtayı yükseltmek Fiil
(kağıt oyunu) bahis bahs artırmak Fiil
perdeyi açmak, temsile başlamak.
(a) kıyameti koparmak, ortalığı birbirine katmak, (b) şiddetle protesto etmek veya zecrî tedbirler almak.
iskonto oranını yükseltmek Fiil
iskonto oranını yükseltmek Fiil
iskonto oranını yükseltmek Fiil
temettü miktarını yükseltmek Fiil
temettü artırmak Fiil
bir gemi üstüne konan ambargo yu kaldırmak Fiil
nominal değerini yükseltmek Fiil
nominal değerinıyükseltmek Fiil
faiz oranını yükseltmek Fiil
faiz oranlarını yükseltmek Fiil
yarın karaya ulaşmak Fiil
fiyat düzeyinıyükseltmek Fiil
fiyatların düzeyini yükseltmek Fiil
fiyat düzeyini çıkarmak Fiil
kesin önlemler almayı bırakmak Fiil
kısıtlamaları kaldırmak Fiil
sınırı yükseltmek Fiil
limiti yükseltmek Fiil
primi yükseltmek Fiil
(US) yeniden iskonto oranını yükseltmek Fiil
kirayı artırmak Fiil
(a) kıyameti koparmak, çok gürültü yapmak, ortalığı birbirine katmak/velveleye vermek, (b) bağıra çağıra
şikâyet etmek, 8 .
roof garden: (a) dam üstü bahçesi, (b) çatı katı, bahçeli/lokantalı üst kat.
maaşı yükseltmek Fiil
kuşatmayı kaldırmak Fiil
hayat standardını yükseltmek Fiil
vergi oranını yükseltmek Fiil
şehri kargaşaya vermek Fiil
ücretleri artırmak Fiil
bütün hal ve keyfiyeti ortaya dökmek etmek Fiil
gereken parayı hemen temin etmek.
You could raise the wind by selling your stamp collection.
tamamlamak Fiil
bütünlemek Fiil
tahta çıkmak Fiil
asker toplamak Fiil
zürriyet hasıl etmek.
ücretleri yükseltmek Fiil
kadeh kaldırmak Fiil
azarlamak Fiil
bağırmak Fiil
sesini yükseltmek Fiil
imdadına koşmak, yardıma çalışmak.
He was the only one who lifted a finger to save the child.
para toplama kampanyası İsim
herkesi güldürmek.
(buhar makinesine) istim vermek, istimi yükseltmek.