öldürmek

Turkish-English Translation

  1. kill
  2. doom
  3. pip
  4. zap
  5. Verb to blast
  6. Verb to bump off
  7. Verb to cut down
  8. Verb to make an end of
  9. Verb to erase
  10. Verb to gun down
  11. Verb to kiss off
  12. Verb to knock off
  13. Verb to liquidate
  14. Verb to martyr
  15. Verb to pip
  16. Verb to polish off
  17. Verb to rub out
  18. Verb to snuff
  19. Verb to take care of sb
  20. Verb to zap
  21. liquidate
  22. Verb to murder
  23. Verb to bag
  24. Verb to execute
  25. Verb to kill
  26. Verb to polish someone off
  27. bump off
  28. fordo
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adam öldürme
homicide Noun, Criminal Law
adam öldürme
homicide Noun, Law
akraba öldürme
parricide Noun, Criminal Law
akrabasını öldüren kişi
parricide Noun, Criminal Law
anne veya babasını öldüren kişi
parenticide Noun, Criminal Law
anne veya babasını öldüren kişi
parricide Noun, Criminal Law
anne veya babayı öldürme
parenticide Noun, Criminal Law
anne veya babayı öldürme
parricide Noun, Criminal Law
annesini öldüren kişi
matricide Noun, Criminal Law
anneyi öldürme
matricide Noun, Criminal Law
babasını öldüren kişi
patricide Noun, Criminal Law
babayı öldürme
patricide Noun, Criminal Law
bebek öldüren kişi
infanticide Noun, Criminal Law
bebek öldürme
infanticide Noun, Criminal Law
çocuk öldüren kişi
infanticide Noun, Criminal Law
çocuk öldürme
infanticide Noun, Criminal Law
kasten adam öldürme
murder Noun, Criminal Law
taammüden adam öldürme
premeditated murder Noun, Criminal Law
taksirle adam öldürme
criminally negligent homicide Noun, Criminal Law
taksirle adam öldürme
manslaughter Noun, Criminal Law
taksirle insan öldürme
criminally negligent homicide Noun, Criminal Law
açlıktan öldürmek
to famish Verb
açlıktan ölmek veya öldürmek
to starve Verb
adam öldürmek
to commit murder Verb
altın yumurtlayan kazı öldürmek
to kill goose that lays the golden eggs Verb
asarak öldürmek
to scrag Verb
aşırı içkiyle kendini öldürmek
to drink oneself to death Verb
birini kırbaçlayarak öldürmek
to flog someone to death Verb
birini öldürmek
to have someone on the ropes Verb
birini öldürmek
to do for someone Verb
birini öldürmek
to waste someone Verb
birini öldürmek
to cook sb's goose Verb
birini öldürmek
to do someone in Verb
birini öldürmek
to strike down someone Verb
birini öldürmek
to bump someone off Verb
birini öldürmek
to blow away someone Verb
birini öldürmek
to put someone to death Verb
birini öldürmek
to do away with someone Verb
birini öldürmek
to send someone to glory Verb
birini öldürmek
to strike someone dead Verb
birini öldürmek
to blow someone's brains out Verb
birini zehirle öldürmek
to procure sb's death by poison Verb
boğarak öldürmek
to scrag Verb
boğarak öldürmek
to garrote Verb
boş zamanını öldürmek
to throw away one's leisure time Verb
Bülbülü Öldürmek
To Kill a Mockingbird Proper Name, Cinema
gezip tozarak zaman öldürmek
to bum around Verb
hayallerle vakit öldürmek
to dream away Verb
kargı ile delmek veya öldürmek
to pike Verb
kasten adam öldürmek
murder Verb, Criminal Law
kazığa oturtarak öldürmek
to impale Verb
kendini öldürmek
to lay violent hands on oneself Verb
kendini öldürmek
to kill oneself Verb
kendini öldürmek
to die by one's own hand Verb
kendini öldürmek
to destroy oneself Verb
kendini öldürmek
to commit suicide Verb
kendini öldürmek
to lay violent hands upon oneself Verb
kendini öldürmek
to suicide Verb
kendini savunurken adam öldürmek
to commit homicide in self-defence Verb
meşru müdafaa ile birini öldürmek
to kill someone in self- defence Verb
mikroplarını öldürmek
to sterilize Verb
tasarlayarak öldürmek
to kill someone with premediation Verb
tasarlayarak öldürmek
to murder Verb
taşlayarak öldürmek
to lapidate Verb
teşrih amacıyla satmak niyetiyle boğarak adam öldürmek
to burke Verb
vakit öldürmek
to linger away one's time Verb
vakit öldürmek
to diddle Verb
vakit öldürmek
to snooze time away Verb
vakit öldürmek
to while away the time Verb
vakit öldürmek
to dally away Verb
vücutta iz bırakmadan öldürmek
to burke Verb
vurup öldürmek
to shoot dead Verb
zalimce öldürmek
to butcher Verb
zaman öldürmek
to fiddle away one's time Verb
zaman öldürmek
to loaf away one's time Verb
zaman öldürmek
to kill time Verb
zamanını öldürmek
to idle away one's time Verb
zıpkınla öldürmek
to harpoon Verb
öldürmek amacıyla sokak köpeklerini toplayan kişi
dog catcher
öldürmek kastıyla
with intent to kill
öldürmek ya da avlanmak amacıyla şaşkınlığa düşürmek
to zap Verb
adam öldürmek kastıyla tecavüz
assault with intent to commit manslaughter
alçakçasına öldürmek (özellikle siyasal kişileri
assassinate Noun
birini öldürmek için birlikte plan kurmak
to plan together to kill sb Verb
mezbahada hayvanları eziyet çekmeden öldürmek için tabanca
humane killer
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir canlının ... son vermek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.