ücretsiz

Turkish-English Translation

  1. Adjective pro bono
  2. free
  3. honorary
  4. free of charge
  5. costless
  6. no charge
  7. without charge
  8. clear of charges
  9. gratuitous consideration
  10. controlled circulation
  11. cost- free
  12. without cost
  13. free-of-charge
  14. unsalaried
  15. free of (all) charge
  16. free offer
  17. free of payment
  18. nonremunerative
  19. without payment
  20. without remuneration
  21. run of one's teeth
  22. stipendless
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

çocuklar için ücretsiz
children (are) admitted foq
ek ücretsiz
without extra charge
giriş ücretsiz
admission foq
giriş ücretsiz
admission free
posta ücretsiz
free of postage
posta ücretsiz
(Br) post-free
posta ücretsiz
post free
posta ücretsiz
post foq
posta ücretsiz
official paid
posta ücretsiz
freepost
ücretli ya da ücretsiz
event
yatma ücretsiz
free board and lodging
ücretsiz abone
complimentary subscription
ücretsiz armağan
free gift
ücretsiz bagaj
free luggage
ücretsiz bagaj haddi
free baggage allowance
ücretsiz bilet
frc- pass
ücretsiz bilet
complimentary ticket
ücretsiz broşür
free booklet
ücretsiz çalışma
pro bono work Noun
ücretsiz dağıtılan armağan
free gift
ücretsiz dağıtılan hisse
free share
ücretsiz dağıtılan hisse senedi
bonus stock
ücretsiz dağıtılan hisse senedi
(US) bonus stock
ücretsiz dağıtılan nüsha
free copy
ücretsiz damgası ile ücretsiz gönderilen posta
metered mail
ücretsiz danışma
free counsel
ücretsiz devlet hizmetleri
free government services Noun
ücretsiz dinlenen konser
free concert
ücretsiz eğlence
free entertainment
ücretsiz emanet sözleşmesi
naked deposit
ücretsiz emanet sözleşmesi
free safekeeping contract
ücretsiz emanetçi
gratuitous bailee
ücretsiz eve teslim
free delivery
ücretsiz giden mektup
frank
ücretsiz giriş izni
free pass
ücretsiz gösterim
bonus impression Noun, Advertising
ücretsiz hisse
capital bonus
ücretsiz hisse senedi
dividend share
ücretsiz hisse senedi
free share
ücretsiz hisse senetleri
stock dividends Noun
ücretsiz hisse senetleri
stock dividend Noun
ücretsiz hisse senetlerinin dağıtılacağını bildirmek
to declare a stock dividend Verb
ücretsiz iaşe ve ibate
free food and accommodation
ücretsiz ilan
free insertion
ücretsiz iptal
free-of-charge cancellation Noun
ücretsiz iş
unsalaried employed
ücretsiz izin
unpaid leave Noun, Employment
ücretsiz izin
leave without pay Noun, Employment
ücretsiz kabul edilmek
to be admitted gratis Verb
ücretsiz kılavuzluk
free pilotage
ücretsiz konuşma
toll-free call
ücretsiz kurs
non-credit course
ücretsiz lojman
free quarters
ücretsiz meskeni olmak
to have free quarters Verb
ücretsiz nakliye
free transportation
ücretsiz nakliye
carriage foq
ücretsiz nüsha
presentation copy
ücretsiz öğle yemeği
free luncheon facilities
ücretsiz okul
free school
ücretsiz olmak
to go free of charge Verb
ücretsiz onarım
free repair
ücretsiz park yeri
free parking lot
ücretsiz posta havalesi
service money order
ücretsiz posta servisi
on her majesty's service
ücretsiz reklam
free advertising
ücretsiz sağlık hizmetleri
free medical facilities Noun
ücretsiz servis
gratuitous service
ücretsiz taşıma
fare-free transport
ücretsiz taşınan ağırlığın üstündeki bagaj
overweight luggage
ücretsiz taşınan yolcu eşyası
free luggage allowance Noun
ücretsiz taşınan ziyaretçi
freeloading guest
ücretsiz tatil
vacation without pay
ücretsiz tatil
(US) vacation without pay
ücretsiz telefon
freefone
ücretsiz telefon numarası
toll-free number
ücretsiz teslim
delivered free of charge
ücretsiz uçuş
gratuitous flight
ücretsiz üyelik
free membership
ücretsiz yatma
free accommodation
ücretsiz yol
free road
ücretsiz yolculuk
free journey
ücretsiz yükleme
free loading
ücretsiz yükleme zamanı
free time
(dergi) ücretsiz nüsha
complimentary copy
bazı posta sevkiyatının ücretsiz yapılması
(US) mail privilege
bedava ücretsiz deneme
free trial
bir işçiye verilen ücretsiz tart cezası
suspension
bir makineyi ücretsiz olarak denenmek üzere göndermek
to send a machine for free trial Verb
bir şeyi ücretsiz dağıtmak
to give something away foq Verb
bir yere ücretsiz girme
to have free admission to sth
Cumartesileri ücretsiz girilmek
to be open free on saturdays Verb
evde ücretsiz gösteri
free demonstration in the home
hayat sigortasının ücretsiz kısmı
life insurance relief
hayat sigortasının ücretsiz kısmı
(Br) life insurance relief
isteyene ücretsiz verilir
to be had for the asking
kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun ücretsiz sekreteri
honorary secretary
katalog talep üzerine ücretsiz gönderilir
catalogue set free on request
katalog talep üzerine ücretsiz gönderilir
catalogue sent free on request
otelde ücretsiz film gösterisi
free in-house movie
parça yükün ek ücretsiz yüklenmesi
free lighterage
posta ile ücretsiz dağıtım
free distribution by mail
posta ücretsiz havale
prepaid remittance
posta ücretsiz iade zarfı
return envelope
postada ücretsiz gitmesi için mektubun üzerine imza atmak
to frank Verb
telif ücretsiz izin
royalty-free licence Noun
vasıta ile ücretsiz bir yere gitme
free ride
yolcunun birlikte götüreceği ücretsiz yük
free baggage allowance
Teşhis Veya Tedavi Amacıyla Hastaneler ve Diğer Tıbbi Kurumlarda Ücretsiz Olarak Ödünç Kullanılmak Üzere Tıbbi, Cerrahi ve Laboratuvar Ekipmanlarının Gümrüksüz Olarak Geçici İthaline Dair Anlaşma
Agreement on the Temporary Importation, Free of Duty, of Medical, Surgical and Laboratory Equipment for
Use on Free Loan in Hospitals and Other Medical Institutions for Purposes of Diagnosis or Treatment
Noun, International Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Karşılığında bir şey ödenmeyen
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.