ağızdan

hep bir ağızdan

in chorus

ağızdan ağıza

mouth to mouth

ağızdan ağıza dolaşmak

to spread from mouth to mouth Verb

ağızdan ağıza dolaşmak

(news) to spread from mouth to mouth Verb

ağızdan alınan

oral

ağızdan alınan aşı

oral vaccine

ağızdan çıkan sigara dumanı

mainstream smoke

ağızdan çıkarmak

to utter Verb

ağızdan dökülüvermek

to trip off the tongue Verb

ağızdan düşmemek

to keep on repeating sth Verb

ağızdan kaçmak

to pop out Verb

ağızdan kapmak

to anticipate what someone is going to say and say it first Verb

ağızdan köpük gelmesi

frothing at the mouth Noun, Medicine

ağızdan salya akmak

to drivel Verb

ağızdan söylenen

oral

(haber) ağızdan ağıza dolaşmak

(news) to spread from mouth to mouth Verb

(ilaç) ağızdan alınır

for oral use

istemeyerek ağızdan kaçırmak

to blurt Verb

kolayca ağızdan çıkmak

to trip off the tongue Verb

tütün dumanını ağızdan dışarı üflemek

to whiff Verb