Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
addition
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
toplama (işlemi).
Noun
ek(leme), ilâve (etme), kat(ıl)ma.
addition to a law
: ek yasa.
Noun
toplanan/eklenen şey, artma, zam.
an addition to his salary
: maaşına zam.
Noun
binaya eklenen oda/kanat vb..
Noun, Chemistry
birleşme: iki veya daha fazla elemanın birleşerek başka bir madde oluşturması.
Noun, Law
lâkap, unvan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
balanced addition
denkleştirilmiş toplam
by way of addition
ek olarak
cost of plant addition
tesis genişletme giderleri
Noun
demand in addition
ilaveten istemek
Verb
dividend addition
temettü ilavesi
dividend addition
kâr payı ilavesi
having a supplement or addition
ilaveli
in addition
ilaveten
in addition
daha
in addition
üstelik
in addition
açıktan
make an addition
bir listeye ilave yapmak
Verb
make an addition
ilave yapmak
Verb
make an addition
bir hesaba ilave yapmak
Verb
paid up addition
(hayat sigortası) ödenen ek prim
patent of addition
(Br) ek patent
patent of addition
ek patent
pay in addition
ek tediyede bulunmak
Verb
pay something in addition
üstüne bir şey ödemek
Verb
addition patent
(Br) ek patent
addition polymer
ek-çoğuz: iki veya daha fazla tekizin su veya başka yan ürün vermeden birleşmesiyle oluşan çoğuz.
Noun
addition polymerization
katılma polimerizasyonu
Noun, Chemistry
addition polymerization
katılma polimerleşmesi
Noun, Chemistry
addition reaction
katılma reaksiyonu
Noun, Chemistry
addition reaction
katılma tepkimesi
Noun, Chemistry
addition to a salary
maaşa ek
fee payable in addition to postage
posta ücreti dışında ödenen harç
in addition to
üstelik, bundan başka, buna ilâveten, ayrıca.
He rides well, in addition to being a marksman
:
İyi bir nişancıdır, üstelik iyi de ata biner.
in addition to all this
bütün bunların yanısıra, tüm bunların yanısıra, tüm bunların yanında, bütün bunlar yetmezmiş gibi, bunlar
da yetmezmiş gibi, üstüne üstlük
Adverb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.