addition

  1. Noun toplama (işlemi).
  2. Noun ek(leme), ilâve (etme), kat(ıl)ma.
    addition to a law: ek yasa.
  3. Noun toplanan/eklenen şey, artma, zam.
    an addition to his salary: maaşına zam.
  4. Noun binaya eklenen oda/kanat vb..
  5. Noun, Chemistry birleşme: iki veya daha fazla elemanın birleşerek başka bir madde oluşturması.
  6. Noun, Law lâkap, unvan.
denkleştirilmiş toplam
ek olarak
tesis genişletme giderleri Noun
ilaveten istemek Verb
temettü ilavesi
kâr payı ilavesi
ilaveten
üstelik
açıktan
bir listeye ilave yapmak Verb
ilave yapmak Verb
bir hesaba ilave yapmak Verb
(hayat sigortası) ödenen ek prim
(Br) ek patent
ek patent
ek tediyede bulunmak Verb
üstüne bir şey ödemek Verb
(Br) ek patent
ek-çoğuz: iki veya daha fazla tekizin su veya başka yan ürün vermeden birleşmesiyle oluşan çoğuz. Noun
katılma polimerizasyonu Noun, Chemistry
katılma polimerleşmesi Noun, Chemistry
katılma reaksiyonu Noun, Chemistry
katılma tepkimesi Noun, Chemistry
posta ücreti dışında ödenen harç
üstelik, bundan başka, buna ilâveten, ayrıca.
He rides well, in addition to being a marksman:
İyi bir nişancıdır, üstelik iyi de ata biner.
bütün bunların yanısıra, tüm bunların yanısıra, tüm bunların yanında, bütün bunlar yetmezmiş gibi, bunlar
da yetmezmiş gibi, üstüne üstlük
Adverb