ayarlamak

Turkish-English Translation

  1. measure
  2. Verb, Information Technology to calibrate
  3. Verb to calculate
  4. Verb to condition
  5. Verb to correct
  6. Verb to fix
  7. Verb to focus
  8. Verb to key
  9. Verb to secure
  10. Verb to regulate
  11. Verb to assay
  12. Verb to test
  13. Verb to gauge
  14. Verb to put in order
  15. Verb to adjust
  16. Verb to arrange
  17. Verb to book
  18. Verb to line up
  19. Verb to match up
  20. Verb to set
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(üretim) başka işler için ayarlamak
to turn over to Verb
alarmı ayarlamak
to set the alarm Verb
bir anlaşma ayarlamak
to secure an agreement Verb
bir arkadaşa gece yatacak yer ayarlamak
to fix up a friend for the night Verb
bir buluşma yeri ayarlamak
to arrange (for) a meeting place Verb
bir dosta iyi bir iş ayarlamak
to manoeuvre manoeuver a friend into a good job Verb
bir görüşme ayarlamak
to arrange an interview Verb
bir hesabı ayarlamak
to adjust an account Verb
bir makinenin hızını ayarlamak
to regulate the speed of a machine Verb
bir otele gidip yer ayarlamak
to book into a hotel Verb
bir sözleşme ayarlamak
to secure a contract Verb
bir toplantı ayarlamak
to summon a meeting Verb
bir yolculuk ayarlamak
to arrange for a journey Verb
birine bir iş ayarlamak
to fix someone up with a job Verb
birine birini ayarlamak
to put someone on with someone Verb
birine emeklilik ayarlamak
to make a pension for sb Verb
birine emeklilik ayarlamak
to make up a pension for sb Verb
birine parlamentoda sandalye ayarlamak
to seat a candidate Verb
birini ayarlamak
to line up someone Verb
birini birine ayarlamak
to match someone up with someone Verb
birini birşeyden dolayı ayarlamak
to tell someone off for something Verb
biriyle randevu ayarlamak
to arrange to meet sb Verb
birşeyi ayarlamak
to line up something Verb
birşeyi ayarlamak
to see about something Verb
birşeyi yapmayı ayarlamak
to arrange to do something Verb
değer sırasına göre ayarlamak
to arrange in order of value Verb
emekli aylığını enflasyona göre ayarlamak
to have one's pension inflation-proofed Verb
emekli aylığını yükselen fiyatlara göre sonradan ayarlamak
to revalue a pension post-retirement in line with prices Verb
faiz oranını ayarlamak
to adjust interest rate Verb
fiyatları ayarlamak
to adjust prices Verb
gece kalmak için kendine bir yer ayarlamak
to rig up a shelter for the night Verb
geliri ayarlamak
to equalize income Verb
gider ayarlamak
to regulate one's expenditure Verb
giderini gelirine göre ayarlamak
to measure one's spending by one's means Verb
giderlerini ayarlamak
to regulate one's expenditure Verb
görüşme ayarlamak
to arrange for an interview Verb
hava basıncını ayarlamak
to pressurize Verb
hesapları ayarlamak
to readjust the accounts Verb
iki gün izin ayarlamak
to arrange to take two days off Verb
iyi bir iş ayarlamak
to secure a business Verb
kambiyo kurlarını ayarlamak
to readjust the exchange rates Verb
kendi kullanımı için ayarlamak
to convert to one's own use Verb
kendine bir temsilcilik ayarlamak
to secure an agency Verb
kendine birşey ayarlamak
to land yourself something Verb
kendini yeni işine ayarlamak
to fit oneself for one's new duties Verb
motoru ayarlamak
to cut the gun Verb
müşteriye karşı tutumunu yeniden ayarlamak
to restructure its whole approach to the customer Verb
opera dürbününü gözüne göre ayarlamak
to focus opera glasses to suit one's sight Verb
otel ayarlamak
to book into a hotel Verb
otelde bir oda ayarlamak
to secure a room in a hotel Verb
otomobil (satış için) ayarlamak
to tune up a car Verb
otomobili (satış için) ayarlamak
to soup up a car Verb
randevu ayarlamak
to make an term Verb
randevu ayarlamak
to make an appointment Verb
rotasını açık denize göre ayarlamak
to set course for the open sea Verb
saat on iki için toplantı ayarlamak
to fix a meeting for twelve o'clock Verb
saat onda bir toplantı ayarlamak
(US) to schedule a meeting for ten o'clock Verb
saat onda bir toplantı ayarlamak
to schedule a meeting for ten o'clock Verb
saati ayarlamak
to set one's watch right Verb
saati ayarlamak
to set time Verb
saatini radyodaki saat ayarı sinyaline göre ayarlamak
to set one's watch by the time signal on the radio Verb
sağa ayarlamak
to right adjust Verb, Information Technology
satış programını ayarlamak
to tailor one's sales representation Verb
seyahat ayarlamak
to arrange a journey Verb
sınırı ayarlamak
to adjust a boundary Verb
sonsuza ayarlamak
to focus on (for) infinity (photo) Verb
sözleşmelerin dolar değerini altına ayarlamak
to gear the dollar value of contracts to gold Verb
tarihi ayarlamak
to set date Verb
temdit ayarlamak
to arrange for an extension of time Verb
trafiği ayarlamak
to regulate the traffic Verb
vasıtaları bir amaca göre ayarlamak
to adjust the means to an end Verb
vergilendirmeyi gelire göre ayarlamak
to base taxation on the income Verb
yeniden ayarlamak
to readjust Verb
yeniden ayarlamak
to reset Verb
yer ayarlamak
to book Verb
yevmiyeyi ayarlamak
to adjust an entry Verb
yönetim kurulunun işlerini ayarlamak
to company secretary Verb
bir ülkenin ekonomisini ayarlamak üzere düzenlenen ek bütçe
minibudget
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi kendi cinsi için belirlenmiş ... ayara uydurmak, ayar etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.