behavior

  1. Noun, Psychology davranış
  2. Noun tavır, tutum, etvar, tavrı hareket, hal ve hareket.
    to be of good behavior
    huk. uslanmak,
    ıslahı hal etmek.
    to be one's best behavior: bütün nezaketini/kibarlığını takınmak.
  3. Noun, Psychology davranış, davranma.
    behavior contagion: öykünmeli davranış.
    behavior disorder: davranış
    bozukluğu.
    behavior oscillation: davranışsal dalgalanma.
    behavior potential: davranış gizilgücü.
    behavior rating: davranış değerlenmesi.
    behavior sampling: davranış örneklemesi.
    behavior setting: davranış ortamı.
    behavior unit: davranış birimi.
    good behavior: iyi davranış.
  4. Noun etkinlik, tepki, tepkime.
saldırgan davranış Noun
saldırganlık Noun
bürokratik davranış
kartel davranışı Noun, Competition Law
iyi hal kâğıdı
bilinçli paralel davranış Noun, Competition Law
uygunsuz davranış Noun
dışlayıcı davranış Noun, Competition Law
usluluk, mutilik, yasalara/kanunlara riayet, iyi hal ve tutum.
The convict's sentence was reduced for good behavior. Noun
(resmî dairede) görevin hakkıyla ifası. Noun
çocuksu davranış.
öğrenilmiş davranış Noun, Psychology
yük oturma davranışı Noun, Construction
yıkıcı davranış Noun, Competition Law
rasyonel ekonomik davranış Noun, Competition Law
cinsel davranış Noun
toplumsal davranış.
stratejik davranış Noun, Competition Law
çekme taşıma kapasitesi davranışı, çekme taşıma davranışı Noun, Mechanics
çekme davranışı Noun, Mechanics
tehditkâr davranış Noun
davranış biçimi Noun