-
çıldır(t)mak, delir(t)mek, deliye çılgına dön(dür)mek, son derece kız(dır)mak/öfkelen(dir)mek.
He was crazed with fear.
-
çatla(t)mak, ufak çatlaklar hasıl etmek/olmak.
-
(bkz: crack ).
-
zayıflatmak, zayıf düşürmek.
-
kır(ıl)mak, parçala(n)mak.
-
son moda, rağbette olan şey.
This new toy is the latest craze in America.
-
çıldırma, delilik.
-
tutku, iptilâ, tutkunluk, şiddetli merak.
-
(çanak çömlek üzerindeki) çatlak/yarık.
-
özür, kusur, bozukluk, hata, sakatlık.