dispatch

  1. (haberci, mektup, telgraf, askerî kuvvet vb.'ni çabucak/hemen/süratle) göndermek, yollamak, sevketmek,
    irsal etmek, (telgraf) çekmek.
    He dispatched a messenger to tell the general what had happened. dispatch letters/invitations. dispatch a boy to the shop to buy milk.
  2. öldürmek, (planlı bir şekilde/süratle) imha etmek.
    to dispatch an injured dog.
  3. (ivedilikle) gereğini yapmak, süratle ifa/icra etmek, icabına tevessül etmek, yapıp tamamlamak.
  4. acele etmek, çabuk olmak, elini çabuk tutmak.
  5. yeyip bitirmek.
    We soon dispatched the cake.
  6. baştan savmak, sepetlemek.
  7. (haberci, mektup, telgraf, askerî kuvvet vb.) gönderme, yollama, sevk, irsal.
    After the dispatch of
    the messenger, we waited.
  8. öldürme, yoketme.
  9. (ivedi/çabuk) gereğini yapma, ifa/icra (etme).
  10. (ivedi) haber, mesaj, (özel ulakla gönderilen) mektup, telgraf, bildiri.
    Send/carry a dispatch from Paris to London.
  11. (gazetecilikte) özel muhabirin gönderdiği acele haber.
  12. sürat/ivedilik ve etkinlik.
    He did the job with great dispatch.
    with all possible dispatch:
    mümkün olan hızla, olabildiğince çabuk.
kaldırmak Verb
gönderme (irsal) haberi
dış ticarette ihracatçı tarafından malların gönderildiğini alıcıya bildiren mektup
şifreli telgraf
posta tevziat kutusu
adi sevkıyat
sevk tarihi
gönderme tarihi
sevkiyatta gecikme
posta gönderme
gönderme tarzı
gönderen büro
sevkıyat bürosu Noun
sevkiyat bürosu Noun
gönderilecek yer
pnömatik posta
sevkıyat yeri
acele yolculuğa devam etmek Verb
sevke hazır
sevk edilmeye hazır
sevkedilmeye hazır
acele gönderme
transit sevkıyat
transit sevkiyatı
mümkün olduğu kadar çabuk
US telgraf çekmek Verb
mektup bu bu göndermek Verb
bir mektubu göndermek Verb
mesaj göndermek Verb
telgraf çekmek Verb
telgraf ofisi
(US) kurye çantası Noun
(fabrika) sevkıyat bölümü
resmî mektupları taşıyan devlet gemisi. Noun
sevkıyat defteri
diplomatik valiz
evrak çantası Noun
demiryoluyla gönderme
attaché case
gönderme masrafları Noun
sevkıyat memuru
sevkıyat kısmı
sevkıyat servisi
navlun kazancı (bir limanda geminin boşaltılmasının süratle gerçekleştirilmesi sonucu nakliye maliyetlerinde sağlanan tasarruf
gönderme masrafları Noun
mal göndermek Verb
acele sevk eşyası Noun
(Br) ekspresle gönderilen eşya
(Br) ekspres posta ile gönderilen eşya
mal yüklemek Verb
ekspresle gönderilen eşya
malları doğrudan birine göndermek Verb
sevkıyat talimatı
irsaliye
(Br) yükleme ve boşaltma süresinden önce biten işler için tazminat
dispeç parası (gemideki malın çabuk boşaltılması ya da gemiye yüklenmesi durumunda gemi sahibi tarafından yapılan indirim
hamule senedi
gönderilen yerin ve alacak olanın adresinin yazılı olduğu sevk kâğıdı
posta havale kâğıdı
postaneye veya nakliyeciye karşı yazılan ve bir eşyanın gönderileceğini bildiren kâğıt
(Br) irsal emri
bir sorunu halletme
bir dilekçenin acele cevaplandırılması
işin tamamlanması
malların sevkıyatı
valiz gönderme
(Br) valiz gönderme
postayı gönderme
telgraf gönderme
birlik gönderme
sevkıyat bürosu Noun
onaylandığı takdirde alınması koşuluyla gönderme
sevk emri
sevkıyat emri
gönderme noktası Noun
gönderme talimatı
sevkıyat talimatı
(motosikletli) askerî haberci, ulak. Noun
(askerlik) habercilik
gönderme kısmı
gönderme istasyonu
sevkıyat masası
evlilik ve ölüm
gazete dağıtım bürosu Noun
Milli Yük Tevzi Merkezi (MYTM) Noun, Organizations