drinking

  1. Adjective içme(ye elverişli).
    drinking water: içme suyu.
    drinking fountain: çeşme.
  2. Adjective içki+, içmekte kullanılan.
    a drinking glass: içki kadehi.
    drinking bout: içki alemi.
    drinking
    song: içki içilirken söylenen şarkı.
  3. Adjective çok içki içen, içki düşkünü/müptelâsı.
    Is he a drinking man?
aşırı alkol alma Noun
çok fazla içki içme Noun
yeme içme
kendini içkiye vermek Verb
içilmez
kendini tamamen içkiye vermiş
işret meclisi
içki âlemi
alkollü araç kullanma
içki âlemi
suyu içilen çeşme
içme alışkanlıkları Noun
boynuzdan yapılmış bardak.
meyhane
köşe meyhanesi
işret âlemi
alkol sorunu Noun, Psychology
içki sorunu Noun, Psychology
straw ile ayni anlama gelir. içme çubuğu, şurup vb. içmek için içi boş çubuk, kamış.
içecek su
içme suyu