Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
drinking
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
içme(ye elverişli).
drinking water
: içme suyu.
drinking fountain
: çeşme.
Adjective
içki+, içmekte kullanılan.
a drinking glass
: içki kadehi.
drinking bout
: içki alemi.
drinking
song: içki içilirken söylenen şarkı.
Adjective
çok içki içen, içki düşkünü/müptelâsı.
Is he a drinking man?
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
act of drinking
içiş
binge drinking
aşırı alkol alma
Noun
binge drinking
çok fazla içki içme
Noun
cause someone to pass out (because of heavy drinking
sızdırmak
Verb
eating and drinking
yeme içme
give oneself over to drinking
kendini içkiye vermek
Verb
no drinking
içilmez
way of drinking
içiş
wholly given to drinking
kendini tamamen içkiye vermiş
drinking about
işret meclisi
drinking about
içki âlemi
drinking and driving
alkollü araç kullanma
drinking bout
ahenk
drinking bout
içki âlemi
drinking fountain
suyu içilen çeşme
drinking habits
içme alışkanlıkları
Noun
drinking habitually in the evenings
akşamcılık
drinking horn
boynuzdan yapılmış bardak.
drinking house
meyhane
drinking kiosk
köşe meyhanesi
drinking party
işret âlemi
drinking problem
alkol sorunu
Noun, Psychology
drinking problem
içki sorunu
Noun, Psychology
drinking straw
straw
ile ayni anlama gelir. içme çubuğu, şurup vb. içmek için içi boş çubuk, kamış.
drinking through
yalak
drinking water
içecek su
drinking water
içme suyu
(metal) drinking cup
kupa
a savory food (eaten while drinking something alcoholic
meze
be uncomfortable (from eating or drinking too much
fazla gelmek
Verb
keg for drinking water on a ship
kartel
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.