enlarge

English-Turkish Translation

  1. Verb genişle(t)mek, büyü(t)mek, çoğal(t)mak, tevsi/tevessü etmek.
  2. Verb (fotoğrafı) büyütmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

enlarge one's business
işini büyütmek Verb
enlarge one's circle of acquaintances
tanıdık çevresini genişletmek Verb
enlarge one's fortune
servetini artırmak Verb
enlarge one's house
evini büyütmek Verb
enlarge one's knowledge
bilgisini artırmak Verb
enlarge one's possessions
servetini artırmak Verb
enlarge one's premises
ikametgâhını genişletmek Verb
enlarge one's view
görüş açısını genişletmek Verb
enlarge one's vocabulary
sözcük dağarcığını zenginleştirmek Verb
enlarge a photograph
bir fotoğrafı büyütmek Verb
enlarge a recognizance
mahkemeye verilen teminatı artırmak Verb
enlarge an establishment
bir firmayı büyütmek Verb
enlarge bail
kefaleti artırmak Verb
enlarge on/upon
ayrıntılamak, tafsil etmek, ayrıntılı olarak yazmak/konuşmak, ayrıntılarıyla açıklamak/izah etmek.
The
reporter asked him to enlarge on his earlier statement.
enlarge proportionally
bir oran dahilinde büyütmek Verb
enlarge the area of operations
harekât sahasını genişletmek Verb
enlarge the mind
zihnini genişletmek Verb
enlarge the payment of a bill
senedin ödeme tarihini ertelemek Verb
enlarge the scope of sth
kapsamını genişletmek Verb
enlarge upon a subject
bir konuyu açmak Verb
enlarge well
(fotoğrafçılık) iyi büyütülmeye elverişli olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database