etkili

Turkish-English Translation

  1. important
  2. home
  3. powerful
  4. massive
  5. efficient
  6. impressive
  7. prevailing
  8. potent
  9. drastic
  10. moving
  11. picturesque
  12. prevalent
  13. forceful
  14. poignant
  15. penetrating
  16. operative
  17. telling
  18. pungent
  19. forcible
  20. Adjective efficacious
  21. ascendant
  22. effectual
  23. dominant
  24. big wheel
  25. instrumental
  26. touching
  27. effective
  28. regnant
  29. penetrant
  30. telling effect
  31. influential
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

etkili hukuk yoluna başvuru hakkı
right to an effective remedy Noun, Law
reklamcılıkta etkili
effective in advertising
süratli ve etkili
expeditious Adjective
ters etkili
counterproductive
etkili abluka
effective blockade
etkili başvuru
effective remedy Noun, Law
etkili başvuru hakkı
right to an effective remedy Noun, Law
etkili başvuru hakkının ihlali
violation of the right to an effective remedy Noun, Law
etkili biçimde
effectively Adverb
etkili bir biçimde
effectively Adverb
etkili bir mektup bu yazmak
to round off a letter Verb
etkili bir mektup yazmak
to round off a letter Verb
etkili bir şekilde
decisively Adverb
etkili bir şekilde
effectively Adverb
etkili bir şekilde
proactively Adverb
etkili doz
operative dose
etkili eylem
battery
etkili hukuk yolu
effective legal remedy Noun, Law
etkili kılmak
to optimize Verb
etkili kontrol
effective control Noun, Law
etkili konuşma
telling speech
etkili konuşma
effective speech
etkili koruma
effective protection
etkili menzil
effective range
etkili olan kimse
agent
etkili olan şey
agent
etkili olmak
to overrule Verb
etkili olmak
to work through Verb
etkili olmak
to take Verb
etkili olmak
to matter Verb
etkili olmak
to live Verb
etkili olmak
to be effective Verb
etkili olmak
to work Verb
etkili olmak
to impact Verb
etkili olmak
to influence Verb
etkili olmak
to apply Verb
etkili olmak
to prevail Verb
etkili tanıdıkları olmak
to be influentially connected Verb
etkili ve güzel söz söyleme sanatı
eloquence
ani etkili jeneratör
impulse generator
ani etkili kesici
impulse relay
bir kararda etkili olmak
to influence a decision Verb
bir şey üzerinde etkili olmamak
to be immaterial to sb Verb
biri üzerinde etkili olmak
to work for someone Verb
birinin birşeyi yapmasında etkili olmak
to influence someone to do something Verb
birşey üzerinde etkili olmak
to impact upon something Verb
birşey üzerinde etkili olmak
to impact on something Verb
birşey üzerinde etkili olmak
to bear on something Verb
birşeye karşı etkili olmak
to work against something Verb
birşeyi daha az etkili hale getirmek
to let something down Verb
çok etkili bir şekilde
forcibly Adverb
çok etkili olmak
to work wonders Verb
çok etkili olmak
to work a treat Verb
çok etkili olmak
to work like a charm Verb
çok etkili olmak
to work miracles Verb
çok etkili olmak
to work like magic Verb
en etkili alan
key area
eş etkili düzenlemeler
arrangements having similar effect Noun
gelişiminde etkili olan
formative
gelişmenin kesin etkili olan yılları
formative years Noun
iki türlü de etkili olmak
to work both ways Verb
ileriye dönük etkili olacak şekilde
proactively Adverb
kararda etkili olmak
tip the scales Verb
sanat dünyasında etkili kişiler
persons of influence in the world of art Noun
sanat dünyasında etkili olan şahıslar
persons of influence in the world of art Noun
yumurtalıkta bulunan ve gebeliğe etkili olan bir hormon
progesterone
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Belirli bir ... tesirli, müessir
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.