gelir

Turkish-English Translation

  1. Noun, Economics income
  2. revenue
  3. rent
  4. earnings
  5. yield
  6. expenditure for taxes on income , earnings and property
  7. gains
  8. gainings
  9. incoming profit
  10. takings
  11. proceeds
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(bilanço) arizi faiz geliri
unearned interest
amortisman fonu geliri
sinking fund income
ana ve çocuk geliri
master's pension
araba parkı geliri
income from a carpark
arazi geliri
land revenues
arazi geliri
pure rent
arazi ve orman işletme geliri
property income
bağış geliri
charitable income
başlangıç geliri
original income
belediye geliri
local revenue
bina ve arazi geliri
income from buildings and landed property
Br yatırım geliri
investment return (revenue ,)
brüt kasa geliri
box-office gross
brüt ücret ve maaş geliri
gross income from wages and salaries
burs geliri
income from scholarship
çiftlik geliri
farm income
dar gelirliler
low-income persons Noun, Economics
dar gelirliler
persons of small means Noun, Economics
dar gelirliler
low-income groups Noun, Economics
değişim üretim faktörünün marjinal ürün geliri
marginal revenue product
devlet geliri
government (al) income
devlet geliri
finances
devlet geliri
goverment (al) income
devlet geliri
state revenue
devlet geliri
public revenue
devlet geliri
governmental income
devlet geliri
government revenue
dolar geliri
dollar income
döviz geliri
hard-currency income
emekli aylığı geliri
pension income
emekli geliri
income received from pensions
emeklilik geliri
retirement income
emlak geliri
income derived from landed property
emlak ve gayri menkul geliri
property income
emlak ve gayrimenkul geliri
property income
ev geliri
household income
evin geliri
household income
faaliyet geliri
operating income
faiz geliri
income from interest
faiz geliri
interest income
faiz geliri
interest receipts
faizli faiz geliri
yielding interest
faktör geliri
factor income
fon geliri
income of a fund
garaj geliri
income from a garage
gayri menkul geliri
property rents
gayrimenkul geliri
property rents
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)
Revenue Administration Proper Name, Organizations
gelir kaynağı
income source Noun, Economics
gelir ve mal beyanı
financial affidavit Noun, Law
gelir vergisi geliri
income tax yield
gelir vergisi geliri
income tax receipts
girişim geliri
entrepreneurial income
gişe brüt geliri
box office gross
grup geliri
(US) group annuity
grup geliri
group annuity
gümrük geliri
tariff revenue
gümrük geliri
customs revenue
harç geliri
fee income
hayatta kalan varise ödenen sigorta geliri
survivorship annuity
hisse geliri
redemption yield
hisse senedi başına net yatırım geliri
net investment income per share
hızla artan vergi geliri
fiscal boost
iflas geliri
income due to a bankruptcy
ihracat geliri
export revenue
ikramiye geliri
bonus income
imtiyaz geliri
concession revenue
işçi geliri
employe pension
işçi geliri
employee pension
işletme geliri
working result
işletme geliri
business income
işletme geliri
operating income
işletme geliri
operating earnings
kadın eşin geliri
wife's income
kadın eşin geliri
income of the wife
kamu geliri
general revenue fund
kâr payı geliri
dividend income
karı kocanın birleşik vergiye tabi geliri
joint taxable earnings of husband and wife
kasa geliri
cash takings
kazanç geliri
earned income
kira geliri
rental income
kira geliri
rental return
kira geliri
rent income
kira geliri
rentroll
kira geliri
rent revenue Noun
kira geliri
rent return
kira geliri
rental revenue
kira geliri
rent (al) income
kişinin yatırımlarından elde ettiği geliri
investment income
kitle geliri
mass income
komisyon geliri
commission revenues
komisyon geliri
commission income
kredi faizi çıktıktan sonraki net işletme geliri
equity income
kur farkı geliri
translation gain Noun, Accounting
kur farkı geliri
foreign currency gain Noun, Accounting
kur farkı geliri
gain on foreign currency transaction Noun, Accounting
kur farkı geliri
foreign currency transaction gain Noun, Accounting
kur farkı geliri
foreign transaction gain Noun, Accounting
kur farkı geliri
foreign currency translation gain Noun, Accounting
kur geliri
foreign currency transaction gain Noun, Accounting
kur geliri
foreign currency translation gain Noun, Accounting
kur geliri
foreign exchange gain Noun, Accounting
kur geliri
gain on foreign currency transaction Noun, Accounting
kur geliri
foreign transaction gain Noun, Accounting
lisans geliri
licencing licensing income
lisans geliri
licence license income
lisans geliri
licence income
menkul kıymetler kâr ve zararından önce net işletme geliri
operating income as percent of net interest income
meslek geliri
professional earnings
meslek geliri
employment income
mülk geliri
income of property
mülk geliri
estate income
nakit geliri
cash income
navlun geliri
freight revenue
net prim geliri
net premium income
net yatırım geliri
net investment income
normal devlet geliri
ordinary receipts
ortadirek geliri
middle-bracket income
para geliri
money income
para geliri
penny rent
para geliri
penny mail
prim geliri
premium income
reklam geliri
ad revenue Noun
sanayi geliri
industrial income
satış geliri
sales revenue
satış geliri
sales returns
satışlardan sağlanan sermaye geliri
capital gain from sales
savaş geliri
war bride
serbest meslek geliri
self-employment income
serbest meslek geliri
(Br) income from self-employment
serbest meslek geliri
remuneration from a profession
serbest meslek geliri
professional income
serbest meslek geliri
income from self-employment
sermaye (yatırım) geliri
income from capital (investment)
sermaye geliri
income from capital
sermaye geliri
capital gain
sermaye geliri
income from investment
sermaye geliri
capital receipts
sermaye geliri
proceeds from capital
sermaye geliri
capital revenue
sigorta şirketi geliri
underwriting income
şirket geliri
(US) corporate income
şirket geliri
partnership income
şirket geliri
corporate income
şirket geliri
company earnings
sosyal sigorta geliri
(US) social security rent
sosyal sigorta geliri
social security rent
sosyal yardım geliri
assistance pension
sovtaj geliri
salvage income, salvage revenue Noun, Insurance
suç geliri
proceeds of crime Noun, Criminal Law
tarım geliri
farm income
tekel geliri
monopoly income
temettü geliri
income from dividends
temettü geliri
dividend income
tereke geliri
estate income
ticaret bilançosu geliri
gains of trade
toplam kira geliri
total rentroll
transfer geliri
transfer income
tröst geliri
trust income
tüketici geliri
consumer income
turizm geliri
tourist receipts
ücret geliri
income from wages
ücret geliri
wage income
üretici geliri
manufacturing income
US vergi geliri
inland (internal ,) revenue
vakfın geliri
foundation's income
vakıf geliri
endowment Noun
vakıf kfıın geliri
foundation's income
vatandaşlık geliri
universal basic income Noun, Economics
vatandaşlık geliri
guaranteed minimum income Noun, Economics
vatandaşlık geliri
guaranteed basic income Noun, Economics
vatandaşlık geliri
minimum income guarantee Noun, Economics
vatandaşlık geliri
basic income guarantee Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
universal basic income Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
guaranteed minimum income Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
guaranteed basic income Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
minimum income guarantee Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
basic income guarantee Noun, Economics
vergi geliri
revenue from taxes
vergi geliri
yield of taxes
vergi geliri
tax revenue
vergi geliri
tax yield
yatırım geliri
income from capital
yatırım geliri
investment income
yatırım geliri
income from investment
yatırım geliri
(Br) investment revenue
yatırım geliri
proceeds from capital
yük geliri
cargo revenue
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Belli zamanlarda ... îrat, vâridat
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.