gezdirmek.

gezdirmek

to pass Verb

gezdirmek

to play Verb

gezdirmek

to take through Verb

gezdirmek

(mar) to be unable to hold the ship on her course Verb

gezdirmek

to take about Verb

gezdirmek

(cookery) to sprinkle Verb

gezdirmek

to show around Verb

gezdirmek

pass

bir kitaba göz gezdirmek

to overrun a book Verb

bir kitaba göz gezdirmek

to browse through a book Verb

bir yazıya göz gezdirmek

to skim an article Verb

birine etrafı gezdirmek

to show someone round Verb

birine evi gezdirmek

to show someone round the house Verb

birine fabrikayı gezdirmek

to show someone round the factory Verb

birine şehir hrii gezdirmek

to show someone around the town Verb

birine şehri baştan başa gezdirmek

to take someone all over the town Verb

birine şehri gezdirmek

to show someone around the town Verb

birini arabayla gezdirmek

to take someone for a ride Verb

birini bitap düşünceye dek gezdirmek

to trot someone off his legs Verb

birini gezdirmek

to show someone round Verb

birşeyde hızlıca göz gezdirmek

to cast an eye on something Verb

birşeyde hızlıca göz gezdirmek

to cast an eye over something Verb

birşeye göz gezdirmek

to look at something Verb

birşeye hızlıca göz gezdirmek

to look over something Verb

göz gezdirmek

to cast an eye (over Verb

göz gezdirmek

to run over Verb

göz gezdirmek

to look over Verb

göz gezdirmek

to glance Verb

köpek gezdirmek

to exercise a dog Verb

yavaş gezdirmek

to walk Verb

ziyaretçilere müzeyi gezdirmek

to conduct the visitors through the museum Verb