hayal

Turkish-English Translation

  1. figure
  2. presence
  3. dream
  4. vision
  5. Noun imagination
  6. shape
  7. fiction
  8. fantasy
  9. illusion
  10. fancy
  11. delusion
  12. phantom
  13. hallucination
  14. reverie
  15. conceit
  16. Noun figment
  17. daydream
  18. chimera
  19. maya
  20. phantasm
  21. Noun make-believe
  22. vagrancy
  23. ghost
  24. simulacrum
  25. mental delusion
  26. specter
  27. image
  28. mental image
  29. spectre specter
  30. imagined thing
  31. eidolon
  32. sweven
  33. vapo(u)r
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

sağ bir kimsenin hayali
fetch
boş hayal
pipe dream
düpedüz hayal
pure invention
gerçek ve hayal
fact and fiction
hayal âlemi
dreamland
hayal âlemi
in the realm of fiction
hayal âleminde
with one's head in the clouds
hayal dünyasında yaşamak
to live in a fantasy world Verb
hayal edilebilir
imaginable
hayal etme
imagination Noun
hayal etmek
to fancy Verb
hayal etmek
to fantasize Verb
hayal etmek
to image Verb
hayal etmek
to imagine Verb
hayal etmek
to think of Verb
hayal etmek
to conceive Verb
hayal gibi
shadowy
hayal gibi
like a dream
hayal görmek
to hallucinate Verb
hayal görmek
to be seeing things Verb
hayal görmek
to live in a fantasy world Verb
hayal gücü
representative faculty
hayal gücü
imagination Noun
hayal gücü
imaginative power
hayal gücü dolu
poetic
hayal gücü kıt
unimaginative Adjective
hayal gücü kuvvetli
imaginative
hayal kırıklığı
mortification
hayal kırıklığı
disillusionment Noun
hayal kırıklığı
comedown
hayal kırıklığı
disappointment Noun
hayal kırıklığı
frustration Noun
hayal kırıklığına uğrama
disenchantment Noun
hayal kırıklığına uğramak
to frustrate Verb
hayal kırıklığına uğramak
to dash one's hopes Verb
hayal kırıklığına uğramak
to turn out a frost Verb
hayal kırıklığına uğratma
disenchantment Noun
hayal kırıklığına uğratmak
to let down Verb
hayal kuran
daydreamer
hayal kurma
stargazing
hayal kurmak
to dream Verb
hayal kurmak
to daydream Verb
hayal kurmak
to build up fanciful hopes Verb
hayal mahsulü
imaginary
hayal mahsulü
figment Noun
hayal mahsulü
a figment of the imagination
hayal meyal
vaguely Adverb
hayal meyal
indistinctly
hayal meyal
dimly Adverb
hayal meyal
dim
hayal meyal hatırlama
distant recollection
hayal ürünü
fiction Noun
hayal ürünü
make-believe Noun
hayal ürünü
imaginary
hayal ürünü
figment Noun
hayal ürünü
imaginary sight
hayal ürünü olan
fanciful
...'in kişiyi hayal kırıklığına uğratması
be deceived in ...
başkası olduğunu hayal etmek
to live through someone's life Verb
bir şeye hayal ürünü diyerek önemsememek
to treat as delusion Verb
birini hayal kırıklığına uğratmak
to fail someone Verb
birini hayal kırıklığına uğratmak
to let someone down Verb
birinin hayal gücüne hitap etmek
to capture someone's imagination Verb
birinin hayal gücünü uyandırmak
to capture someone's imagination Verb
boş hayal peşinde koşmak
to run after a shadow Verb
büyük hayal kırıklığı
deep disappointment
canlı bir hayal gücü olmak
to have a lively imagination Verb
canlı hayal gücü
lively imagination
fikirlerle hayal dünyasında yaşamak
to feed on ideas Verb
gerçeğe hayal karıştırmak
to interweave truth with fiction Verb
gerçek gibi hayal edilen şey
fiction of law
kendisini destekleyenleri hayal kırıklığına uğratmak
to let the side down Verb
kendisini hayal dünyasına ve uyuşukluğa kaptırmış kişi
lotus eater
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aslı olmadığı ... şey, düş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.