ihbar

Turkish-English Translation

  1. Noun, Criminal Law denunciation
  2. Noun, Law information
  3. Noun, Criminal Law tip-off
  4. Noun, Criminal Law tip
  5. advice
  6. notice
  7. Noun, Law notification
  8. informing
  9. benefice
  10. advice slip
  11. denouncement
  12. giving incriminating information
  13. warning
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

fesih ihbarı
denouncement Noun, International Law
ihbar eden
whistleblower Noun
ihbarcı
whistleblower Noun
(bankacılık) kredinin feshini ihbar
withdrawal notice
akdin feshini ihbar
notice of termination Noun
akitin feshini ihbar
notice
aksi ne ihbar
notification to the contrary
aksine ihbar
notification to the contrary
bir anlaşmanın feshini ihbar
notice of denunciation of a convention
bir hafta önceden ihbar
a week's notice
bir hafta önceden ihbar
week's notice
bir haftalık ihbar
seven days'notice
bir şey hakkında ihbar
to be given notice of
borçluya (ödemesi için) yapılan ihbar
formal notice to debtor
borçluya (ödemesi için) yapılan resmi ihbar
formal notice to the debtor
derhal yapılması gereken ihbar
immediate notice
erkenden yapılan ihbar
long notice
gerekli ihbar
due notice
her iki tarafa yapılacak ihbar
notice to be given on both sides
ilk ihbar
preliminary notice
kanunen geçerli şekilde yapılan ihbar
legal notice
kanuni ihbar
legal notice
karşı ihbar
counter notice
kira sözleşmesinin feshini ihbar
notice to quit
ödeme için son ihbar
final demand for payment
on beş günlük ihbar
a fortnight's notice
ön ihbar
previous notice
peşin ihbar
notice in advance
radar erken ihbar
defence defense early warning line
resmi ihbar
official notice
sarih ihbar
express notice
son ihbar
final application
tamim, ihbar
notice
usulüne uygun yapılan ihbar
due and proper notice
yazılı ihbar
notice in writing
yazılı ihbar
notice of writing
yazılı ihbar
written notice
zamanında yapılan ihbar
fair warning
zorunlu ihbar
compulsory notification
ihbar bankası
advising bank Noun
ihbar eden
denunciating
ihbar eden kimse
denunciator
ihbar edilmiş
reported
ihbar etmek
to modify Verb
ihbar etmek
to peach Verb
ihbar etmek
to denounce Verb
ihbar etmek
to put a flea in sb's ear Verb
ihbar etmek
to snitch Verb
ihbar etmek
to report Verb
ihbar etmek
to remonstrate Verb
ihbar etmek
to inform against Verb
ihbar gerekçesi
grounds for giving notice
ihbar gönderen banka
notifying bank
ihbar hattı
tip line Noun, Law
ihbar mektubu
letter of advice
ihbar mektubu
advice note
ihbar müddetinin sona ermesi
expiration of the period of notice Noun
ihbar numarası
notice number
ihbar öneli
dismissal notice
ihbar öneli vermeden işten çıkarmak
to dismiss immediately Verb
ihbar öneli vermek
to issue a dismissal notice Verb
ihbar önelli
dismissal with notice
ihbar önelsiz
dismissal without notice
ihbar önelsiz işten çıkarma
summary dismissal
ihbar önelsiz işten çıkarma
removal without notice
ihbar önelsiz işten çıkarmak
to dismiss summarily Verb
ihbar şekli
form of notice
ihbar şekli örneği
specimen form of notice
ihbar süresi
notice period Noun, Law
ihbar süresi
period of notice Noun, Law
ihbar süresine riayet etmek
to observe the period of notice Verb
ihbar süresine uymak
to observe a term of notice Verb
ihbar süresine uymak
to observe the period of notice Verb
ihbar süresinin tamamlanması
fulfillment of the notice period
ihbar süresinin tamamlanması
fulfilment of the notice period
ihbar tazminatı
amount of notice Noun, Human Resources
ihbar tazminatı
termination pay Noun, Human Resources
ihbar tazminatı
PILON Noun, Human Resources
ihbar tazminatı
payment in lieu of notice Noun, Human Resources
ihbar tazminatı
pay in lieu of notice Noun, Employment
ihbar ücreti
notification fee
ihbar üzerine hemen ödenebilir senet
callable bond
ihbar üzerine mal teslimi
delivery at call
ihbar üzerine yürürlüğe girmek
to take effect upon notification Verb
ihbar ve kıdem tazminatı
pay in lieu of notice and severance pay Noun, Employment
ihbar ve protesto
notion and protest
ihbar ve protestosuz kaydı
waiver of demand , notice and protest
ihbar ve şikayet hakkı
right to inform and complain Noun
ihbar veren
to give notice
(askerlik , US) üstüne ihbar etme
to put someone on the peg
akreditifi ihbar eden banka
bank notifying the letter of credit
antlaşmanın feshini ihbar etmek
to give notice of termination of treaty Verb
başka bir suçluyu ihbar etmek
to rat sb Verb
belirli bir ihbar süresine uyularak
tenancy at will
bir anlaşmanın feshini ihbar etmek
to give notice of an agreement Verb
bir antlaşmanın feshini ihbar etmek
to give notice of termination of treaty Verb
bir antlaşmanın feshini ihbar etmek
to denounce a treaty Verb
bir antlaşmanın fesholunacağını ihbar etmek
to denounce a treaty Verb
bir ölümü ihbar etmek
to notify a death Verb
bir şey için birini ihbar etmek
to report someone for sth Verb
birine birşeyi ihbar etmek
to report something to someone Verb
birine işten çıkarılacağını ihbar etmek
to serve notice on sb Verb
birini ihbar etmek
to lodge information against sb Verb
birini makamlara ihbar etmek
to denounce someone to the authorities Verb
birini polise ihbar etmek
to report someone to the police Verb
birinin kayıp olduğunu ihbar etmek
to report someone missing Verb
birinin öldürüldüğünü ihbar etmek
to report someone killed Verb
birinin yaralandığını ihbar etmek
to report someone injured Verb
birşeyin kayıp olduğunu ihbar etmek
to report something missing Verb
borçluya ikametgâhında ihbar tebliği göndermek
to serve upon a debtor Verb
entitled bir işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek
to give an employee employe the amount of notice to which he is Verb
fakat sigortacı veya reasüröre ihbar edilmemiş hasarlar
incurred but not reported losses Noun
feshi ihbar edilemeyecek kira sözleşmesi
irreversible lease
feshi ihbar hakkı
right of notice
feshi ihbar olunamayan kira sözleşmesi
irreversible lease
feshi ihbar olunmaz reassürans
flat reinsurance
iş akdi feshini ihbar mektubu
letter of withdrawal
işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek
to give an employee the amount of notice to which he is entitled Verb
kanuni en kısa ihbar (öneli) süresi
statutory minimum period of notice
kanuni ihbar müddeti
legal notice period
kanuni ihbar süresi
statutory notices
kanuni ihbar süresi
statutory notice
karakola ihbar etmek
to report to the police station Verb
karteli ihbar edenleri ödüllendirme programı
cartel informant reward program Noun, Competition Law
makul ihbar süresi
reasonable notice
olayları ihbar etmek
to sell the pass Verb
özel bir ihbar almış olmamak
to receive no particular notice Verb
polise ihbar eden kişi
snout
polise ihbar etmek
to notify the police Verb
polise ihbar etmek
to give up to the police Verb
prim ihbar notu
premium advice note
suç ortaklarını ihbar etmek
to turn king's (queen's) (state's) evidence Verb
suçu ihbar etmek
to report an offence Verb
yangın ihbar yeri
(US) firehouse
yangın ihbar yeri
firehouse
yazılı ihbar düzenlemek
to work out a written notice Verb
yazılı ihbar göndermek
to send in a written notice Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Haber verme, bildirme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.