kabul etmemek

Turkish-English Translation

  1. Verb to refuse to accept
  2. Verb to demur
  3. Verb to deny admittance
  4. Verb to disallow
  5. Verb to disclaim
  6. Verb to exclude
  7. Verb to call in question
  8. Verb to refuse
  9. Verb to reject
  10. Verb to repudiate
  11. Verb to kick up a row
  12. Verb to vote out
  13. Verb to challenge
  14. Verb to decline
  15. Verb to deny
  16. Verb to dispute
  17. Verb to say no
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(senedi) kabul etmemek
to refuse the acceptance Verb
(senet) kabul etmemek
to leave in sufferance Verb
alıcının atıfta bulunduğu hiçbir şartı kabul etmemek
to override any forms or conditions referred to by the buyer Verb
atandığı mevkii kabul etmemek
to divest oneself of an office Verb
bahane kabul etmemek
to admit of no excuse Verb
basını ve halkı kabul etmemek
to exclude both press and public Verb
bir adayı kabul etmemek
to turn down a candidate Verb
bir armağanı kabul etmemek
to repudiate a gift Verb
bir belgenin geçerliğini kabul etmemek
to challenge the validity of a document Verb
bir beyanı kabul etmemek
to dispute a statement Verb
bir davayı kabul etmemek
to throw out a case Verb
bir denetçi raporunu kabul etmemek
to take exception to an audit report Verb
bir dilekçeyi kabul etmemek
to dismiss a petition Verb
bir emsali kabul etmemek
to overrule a precedent Verb
bir evrakın geçerliğini kabul etmemek
to challenge the validity of a document Verb
bir hak iddiasını kabul etmemek
to dispute a claim Verb
bir hesabı kabul etmemek
to disallow an account Verb
bir hesabın kalemlerini kabul etmemek
to query the items of an account Verb
bir iddiayı kabul etmemek
to set aside a claim Verb
bir ifadeyi kabul etmemek
to take exception to a statement Verb
bir iflas dilekçesini kabul etmemek
to dismiss a petition in bankruptcy Verb
bir itirazı kabul etmemek
to ignore an objection Verb
bir itirazı kabul etmemek
to disallow an objection Verb
bir kanıtı kabul etmemek
to strike out something Verb, Law
bir kararı kabul etmemek
to reject a resolution Verb
bir kitabın yazarlığını kabul etmemek
to repudiate the authorship of a book Verb
bir mahkemenin kaza yetkisini kabul etmemek
to oust the jurisdiction of a court Verb
bir önergeyi kabul etmemek
to vote down a motion Verb
bir önergeyi kabul etmemek
to throw out a motion Verb
bir oyun geçerliğini kabul etmemek
to challenge a vote Verb
bir seçimin geçerliğini kabul etmemek
to challenge an election Verb
bir senedi kabul etmemek
to refuse acceptance of a bill Verb
bir şeyi yapmak istememek ya da kabul etmemek
to draw a lob somewhere Verb
bir şikâyeti kabul etmemek
to dismiss a complaint Verb
bir şikâyeti kabul etmemek
to disallow a complaint Verb
bir siparişi kabul etmemek
to decline an order Verb
bir tanığı kabul etmemek
to take exception to a witness Verb
bir teklifi kabul etmemek
to vote down a proposal Verb
birini dernek üyeliğine kabul etmemek
to exclude someone from (membership in) a society Verb
birini kabul etmemek
to deny someone admission Verb
birini savunmayı kabul etmemek
to hold no brief for Verb
birinin haklarını kabul etmemek
to challenge sb's rights Verb
birinin taleplerini kabul etmemek
to override sb's claims Verb
birşeyden aşağısını kabul etmemek
to stick out for something Verb
birşeyi kabul etmemek
to quarrel with something Verb
borcunu kabul etmemek
to be in default of acceptance Verb
delil olarak kabul etmemek
to bar as evidence Verb
delil olarak kabul etmemek
to resist the evidence Verb
delili kabul etmemek
to take exception to an evidence Verb
delili kabul etmemek
to take exception to evidence Verb
faturayı kabul etmemek
to question an invoice Verb
gecikme kabul etmemek
to permit of no delay Verb
gecikme kabul etmemek
to permit no delay Verb
gecikme kabul etmemek
to allow of no delay Verb
halkı kabul etmemek
to exclude the general public Verb
hasar tazminatını kabul etmemek
to disallow compensation Verb
içeri kabul etmemek
to refuse admittance Verb
imzasını kabul etmemek
to disown one's signature Verb
isnat edilen bir suçu kabul etmemek
to disallow a charge Verb
istisna kabul etmemek
to admit of no exception Verb
istisna kabul etmemek
to take exception to Verb
itiraz kabul etmemek
to set an objection aside Verb
itiraz kabul etmemek
not take "no" for an answer Verb
itiraz kabul etmemek
to take no denial Verb
itirazı kabul etmemek
to take no denial Verb
itirazı kabul etmemek
to disallow an objection Verb
itirazı kabul etmemek
to ignore an objection Verb
jüriyi kabul etmemek
to challenge Verb, Criminal Law
kararı kabul etmemek
to reject a resolution Verb
karşı tarafın iddiasını kabul etmemek
to tender an issue Verb
masrafları kabul etmemek
to disallowance of costs Verb
masrafları yüklenmeyi kabul etmemek
to dismiss with costs Verb
mesuliyet kabul etmemek
to decline responsibility Verb
mukayese kabul etmemek
to bear no comparison with Verb
önergeyi kabul etmemek
to throw a motion out Verb
profesörlüğü kabul etmemek
to refuse a chair Verb
senedi kabul etmemek
to dishonour a draft by nonacceptance Verb
şikâyeti kabul etmemek
to disallow a complaint Verb
siparişi kabul etmemek
to decline an order Verb
sorumluluğu kabul etmemek
to decline liability Verb
sorumluluğu kabul etmemek
to disclaim liability Verb
sorumluluk kabul etmemek
to decline a liability Verb
suikastte payı olduğunu kabul etmemek
to disavow a share in a plot Verb
tanık kabul etmemek
to take exception of a witness Verb
temyizi kabul etmemek
to dismiss an appeal Verb
teslim edilmiş malları kabul etmemek
to reject goods delivered Verb
yeniliği kabul etmemek
to negotiate the novelty Verb
ziyaretçi kabul etmemek
to deny visitors Verb
ziyaretçi kabul etmemek
to deny visitor Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database