kasten

Turkish-English Translation

  1. Adverb purposely
  2. Adverb deliberately
  3. Adverb consciously
  4. Adverb expressly
  5. Adverb intentionally
  6. on purpose
  7. advisedly
  8. studiedly
  9. ex industria
  10. with intent
  11. second degree murder
  12. Adjective conscious
  13. by design
  14. with malice aforethought
  15. Adverb designedly
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kasten adam öldürme
murder Noun, Criminal Law
kasten adam öldürmek
murder Verb, Criminal Law
kasten adam öldürme
felonious homicide Noun, Law
kasten adam öldürme
intentional manslaughter Noun, Law
kasten adam öldürme
voluntary manslaughter Noun, Law
kasten başkasını üzecek şekilde davranan
malicious Adjective
kasten geciktirme
vexatious delay
kasten Ingilizler'i kızdıracak yayında bulunmak
to twist the lion's tail Verb
kasten öldürme
premeditated murder Noun, Law
kasten orman yakma
forest arson Noun, Law
kasten radyoda parazit yapan kişi
jammer
kasten ters anlam vermek
to wrest Verb
kasten ve fiilen
animo et acto
kasten ve taammüden adam öldürme
first degree murder
kasten veya taammüden olmayan adam öldürme
murder in the second degree
kasten veya taammüden olmayan cinayet
murder in the second degree
kasten yangın çıkaran
incendiary
kasten yangın çıkarma
arson
kasten yangın çıkarma hastalığı
pyromania
kasten yanlış suçlama
trumped up charge
kasten yapılan
overt
kasten yapılan kötülük
wilful mischief
kasten yaralama
intentional injury Noun, Law
kasten yaralama
malicious injury Noun, Law
kasten yavaş tempoyla çalışma
ca'canny
başkalarının güvenliğine kasten müdahale
wilful interference with the safety of others
başkasının hayvanına kasten ika olunan zarardan doğan dava
dami injuriae actio
beklenen ve hak edilen bir bahşişi kasten vermemek
to stiffing Verb
davet edildiği halde kasten mahkemeye gelmeme
presumed contumacy
el yazısı tanınmasın diye kasten değiştirmek
to disguise one's handwriting Verb
kanun düzenini kasten bozma
wilful provocation of public disorder
önemli şeyleri kasten söylememe
material misrepresentation Insurance
trafiği kasten tıkama
wilful obstruction of traffic
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bilerek, isteyerek, bile bile
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.