operatör

English Turkish Phrases

(machine) operator
işletmen
(machine) operator
operatör
advertising operator
taşıt araçları üzerinde reklam imtiyazı olan kimse
aircraft radio operator
uçak telsiz operatörü
assembly line operator
montaj hattı
barge operator
mavnacı
beach operator
ya da göl kenarında şemsiye
beach operator
deniz
beach operator
çadır
beach operator
motor kiralayan ya da çeşitli plaj hizmetleri sağlayan işletmeci
beach operator
kayık
beach operator
sörf tahtası Noun
being a switchboard operator
telefonculuk
bellows operator
körükçü
big-time operator
salon adamı
black-market operator
karaborsacı
booking operator
telefon santralı operatörü
bookkeeping machine operator
muhasebe makinesi kullanıcısı
Boolean operator
Boole işleci Information Technology
boom operator
boom operatörü Noun, Cinema
call the operator
santralcıya telefon etmek Verb
chief operator
(telefon) santralci
chief operator
telefon santralı
chief operator
başoperatör Noun
cinema operator
film göstericisi
computer operator
bilgisayar operatörü Noun, Employment
currency operator
para spekülatörü
data entry operator
veri giriş operatörü Noun, Employment
data operator
veri operatörü
differential operator
türem işleci.
engine operator
makinist
flight radio operator
uçuş radyo operatörü
gasoline-station operator
benzin istasyonu sahibi
ground operator
ziyaret edilen yerde müşteriye yerel taşıma
ground operator
yerel gezi ve öteki hizmetler sağlayan şirket
key- punch operator
delgi operatörü
keypoint operator
toptan sevkıyatı üstlenen kişi
lathe operator
tornacı
long distance operator
şehirlerarası santralcı
machine operator
makineyi çalıştıran operatör
machine operator
makinist
machine operator
makine operatörü
market operator
borsa spekülatörü
mine operator
maden işletici
mine operator
maden sahibi
operator
makinist, teknisyen, işletici, sürücü, operatör, bir makineyi/aleti işleten/kullanan kimse.
Wireless operator: Telsizci. Noun
operator
operatris, telefon santral memuresi. Noun
operator
işletmeci, sanayi kurumunu işleten kimse. Noun
operator
borsa komisyoncusu, borsada spekülatif maksatla alışveriş yapan kimse. Noun
operator
operatör, cerrah. Noun
operator
(a) işlem simgesi: matematik bir işlem yapılacağını gösteren işaret, (b) işleç: bir işlevi başka bir işleve dönüştüren işlev. Noun, Mathematics
operator
kurnaz ve açıkgöz/beleşçi kimse, kurnazca fakat kirli yollardan işini beceren kimse. Noun
operator of a canteen
kantinci
operator of a car
(US) araba sürücüsü
operator of a dairy
mandıracı
operator of a milling machine
frezeci
operator of a motel
motelci
operator of a motorboat
motorcu
operator of a pension
pansiyoncu
operator of a trucking firm
kamyoncu
operator of a vehicle
taşıtçı
operator of coastal facilities
kıyı tesisi işleticisi Noun, Maritime Traffic
operator's console
işletmen konsolu
option operator
borsa prim spekülatörü
pinpoint the location of a radio operator
bir telsiz operatörünün yerini belirlemek Verb
plant operator
bir üretim tesisini yöneten kişi
plant operator
açıkhava reklamı yerleri olan ve bunların bakımını yapan bir şirket
plant operator
tesis operatörü Noun, Employment
qualified operator
ehliyetli işçi
race track operator
yarış acentesi
race track operator
müşterek bahisleri toplayan
radar operator
radarcı
radio operator
telsizci
radio operator
manipülatör
radio operator
telsiz muhaberecisi Noun, Military
real estate operator
(US) emlak komisyoncusu
relational operator
ilişkisel işleç Information Technology
restaurant operator
lokantacı
switchboard operator
santral memuru
switchboard operator
santralcı
switchboard operator
telefoncu
taxi operator
taksi işleten kimse
taxi operator
taksi işletmecisi
telegraph operator
manipülatör
telegraph operator
telgraf çeken memur
telegraph operator
telgraf memuru
telephone operator
operatris.
teletype operator
teleks operatörü
telex operator
teleks operatörü
tour operator
gezi işletmecisi
tour operator
tur operatörü Noun, Tourism
Tour operator activities (NACE code: N79.1.2)
Tur operatörü faaliyetleri (NACE kodu: 79.12) Noun, Trades-Professions
tractor operator
traktörcü
Travel agency and tour operator activities (NACE code: N79.1)
Seyahat acentesi ve tur operatörlerinin faaliyetleri (NACE kodu: 79.1) Noun, Trades-Professions
Travel agency, tour operator and other reservation service and related activities (NACE code: N79)
Seyahat acentesi, tur operatörü ve diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili faaliyetler (NACE kodu: 79) Noun, Trades-Professions
vessel operator
gemi işletmecisi Noun, Maritime Traffic
video operator
(televizyonda) monitörleri ve kamera kontrol birimlerini çalıştıran kontrol odası teknisyeni
waterway operator
iç sularda gemi işletmecisi
wireless operator
telsiz operatörü
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. operator
  2. surgeon
  3. sawbones
  4. saw bones
  5. (machine) operator
  6. chirurgeon
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

amatör radyo operatörü
ham
baskı makinası operatörü
pressman
baskı makinesi operatörü
pressman
başoperatör
chief operator Noun
bilgisayar operatörü
computer operator Noun, Employment
bilgisayar sistemleri operatörü
sysop
boom operatörü
boom operator Noun, Cinema
delgi operatörü
key- punch operator
makine operatörü
machine operator
telefon operatörü
telephone operator
telefon santralı operatörü
booking operator
teleks operatörü
teletype operator
teleks operatörü
telex operator
telsiz operatörü
wireless operator
telsiz operatörü
sparks
tesis operatörü
plant operator Noun, Employment
tur operatörü
tour operator Noun, Tourism
uçak telsiz operatörü
aircraft radio operator
uçuş radyo operatörü
flight radio operator
veri giriş operatörü
data entry operator Noun, Employment
makineyi çalıştıran operatör
machine operator
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Uzmanlık alanı ... hekim, cerrah
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.