organizer

English-Turkish Translation

  1. Noun örgütçü, teşkilâtçı, organizatör, (özellikle) işçileri birliğe üye kaydeden kimse.
  2. Noun yönetmen, idareci.
  3. Noun düzenleyici, tasnif edici, sıralaç: evrakı konularına /cinslerine göre tasnif ve dosyalamaya mahsus çok gözlü evrak çantası.
  4. Noun embriyonun öbür kısımlarının gelişmesini sağlayan kısım.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(union) district organizer
(sendika) bölge görevlisi
area organizer
sendika bölge örgütleyicisi
being an organizer
örgütçülük
born organizer
doğuştan teşkilatçı
district organizer
(sendika , Br) bölge görevlisi
personal organizer
notların vs kaydedildiği
personal organizer
ajanda biçiminde sayfaları çıkartılabilir ve takılabilir defter
personal organizer
önemli adres ve telefonların
personal organizer
randevuların
sales organizer
satış düzenleyicisi
English-Turkish phrases from Zargan's own database