birinin kapısını aşındırmak
Verb
birinin ürünlerini kapışmak
Verb
birisiyle tesadüfen yolda karşılaşmak.
birine karşı durmak, arzusuna set çekmek/karşı gelmek.
yolundan bütün engelleri kaldırmak
Verb
geliş sıralı erişim yolu
Information Technology
teklif ve karşı teklif zinciri
inmeye başlamış olmak
Verb
atlılara mahsus geniş yol.
kritik yol
Information Technology
yolunda karşısına çıkmak
Verb
birinin yolda karşısına çıkmak
Verb
eğitim veya öğretim yönü (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
iki yanı ışıklı uçak pisti
uçuş yolu, uçağın/füzenin uçuş yörüngesi.
tüm yol
Information Technology
(bir kimseyi) yanlış bir şeye inandırıp üzerinde işlemek,
argo işletmek.
birini burnundan tutup oraya buraya sürüklemek
Verb
öğrenme yönü (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
çığır açmak, herkesin gittiği yoldan ayrılmak.
(a) sapa, ücra, tenha, tanınmamış.
Let's go somewhere off the beaten track this summer. (b) görülmedik,
yeni, eşi az bulunur, nadir.
We ate at a restaurant off the beaten track.
(belirli bir tıp dalı) uzmanı:
hydropath, osteopath gibi.
Suffix
(belirli bir hastalığa) yakalanmış, … hastası:
psychopath, neuropath gibi.
Suffix
arama yolu
Information Technology
patikadan ayrılmamak
Verb
sırat-ı müstakim
Noun, Religion-Faith
tehlikeli bir yoldan gitmek
Verb
“hastalık”.
ör.: pathology, pathogen.
Prefix
yayılım zayıflaması
Noun, Geology
en hızlı ve en ucuz bir biçimde tamamlanması için karmaşık bir operasyonu planlama yöntemi
dönüşül izlenceleme: bitirilmesi birbirine bağlı karmaşık sanayi faaliyetlerini en kısa zamanda ve en
kestirme yoldan sonuca ulaştıran planlama.
Noun
kestirme yol tuşu
Information Technology
şan şeref yolunda ilerlemek
Verb
birşeyin önünü açmak
Verb
birşeyin yolunu açmak
Verb
birşey için gerekli hazırlıkları yapmak
Verb
birşeyi kolaylaştırmak
Verb
kritik yol yöntemi
Information Technology
Doğru Yol Partisi
Proper Name, Political Parties
Doğru Yol Partisi (DYP)
Proper Name, Organizations