peşinde

Turkish-English Translation

  1. upon one's heels
  2. to be after
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(cezalandırmak amacıyla) peşinde
after
birinin peşinde
to be hot on the trail
gerçeklik peşinde
in pursuance of truth
peşinde koşmak
to be all over someone Verb
peşinde koşmak
to pursue Verb
peşinde olma
pursuit a game av
peşinde olmak
to pursue Verb
peşinde polis olmak
to have the police on one's tail Verb
peşinde polis olmak
to have the police on one's heels Verb
... peşinde koşmak
to hanker for ... Verb
... peşinde koşmak
to hanker after ... Verb
bakanlık peşinde olmak
to aim at office Verb
bilgi peşinde koşan kişi
philonoist
bilgi peşinde olma
pursuit of knowledge
bir planın peşinde olma
pursuit of a scheme
bir şey peşinde olmak
to scramble for Verb
bir şeyin peşinde olmak
to be after sth Verb
bir şeyler peşinde olmak
to be up to sth Verb
bir uğraş peşinde olma
pursuit of a trade
birinin peşinde dolaşmak
to follow someone about Verb
birinin peşinde dolaşmak
to follow someone around Verb
birinin peşinde olmak
to be in pursuit of sb Verb
birşey peşinde olmak
to angle for something Verb
boş hayal peşinde koşmak
to run after a shadow Verb
doğru iş peşinde olmak
to be on the right scent Verb
drahoma peşinde koşan
dowry hunter
erkek peşinde koşan kadın
vamp
faydası peşinde olmak
to press one's advantage Verb
gölgeler peşinde koşmak
to catch shadows Verb
gölgeler peşinde koşmak
to catch at shadows Verb
haber peşinde olmak
to pine after news Verb
hırsız peşinde silahla koşmak
to go gunning for a burglar Verb
iktidar peşinde koşan politikacı
politico
iltifat peşinde koşmak
to be fishing for compliments Verb
iltifat peşinde koşmak
to be out for compliments Verb
imkansız birşeyin peşinde koşmak
to ask for the impossible Verb
kadın peşinde koşmak
to philander Verb
kâr peşinde koşan kimse
profitmonger
kâr peşinde koşma
profit-seeking
kâr peşinde olma
pursuit of profit
koku alan köpeğin avını izlediği gibi peşinde olma
in full cry
macera peşinde koşan şövalye
paladin
macera peşinde koşmayan
staid
mevki kapma peşinde koşan kişi
office hunter
mevki kapma peşinde olan
pie hunter
mevki peşinde koşan
pork chopper
mevki peşinde koşan
office seeker
mevki peşinde koşan politikacı
office-seeking politician
mevki peşinde olma
pursuit of office
Neyin peşinde?
What is he at?
övgü peşinde olmak
to hunger after praise Verb
özel çıkar peşinde olmak
to have an ax to grind Verb
şan şeref peşinde olmak
to hunt after glory Verb
servet peşinde koşma
scramble for wealth
servet peşinde koşmak
to scramble for wealth Verb
servet peşinde olmak
to hunt after fortune Verb
şöhret peşinde koşmak
to seek fame Verb
şöhret peşinde olmak
to aspire for fame Verb
zenginlik peşinde koşmaya kendini adama
mammonism
zevk peşinde koşan
pleasure seeker
zevk peşinde koşan
pleasure lover
zevk peşinde koşma
pleasure loving
zevk peşinde koşma
pleasure seeking
Turkish-English phrases from Zargan's own database