practising -> practise

English-Turkish Translation

  1. Verb bilfiil yapmak, icra etmek.
    practice = practise what you preach: Verdiğiniz öğütleri önce kendiniz tutun/yapın.
  2. Verb çalışmak.
  3. Verb uygulamak, tatbik etmek.
  4. Verb (sanat/meslek) icra etmek, meslekte çalışmak.
  5. Verb talim et(tir)mek, temrin/egzersiz yap(tır)mak.
  6. Verb kendini alıştırmak, pratik yapmak.
    Our income has decreased and now we have to practice = practise economy.
  7. Verb hile/desise/oyun hazırlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

existing practise
uygulanan kural
practise bribery
rüşvet yemek Verb
practise deceit
hilekârlık yapmak Verb
practise deception on the public
kamuyu aldatmak Verb
practise economy
tasarruf yapmak Verb
practise law
avukatlık yapmak Verb
practise medicine
doktorluk yapmak Verb
practise medicine
doktor luk yapmak Verb
practise violence
şiddet kullanmak Verb
be recognized to practise before the patent office
patent bürosunda avukatlık yapmak için yetkili olmak Verb
licence license to practise as doctor
doktorluk yapma ruhsatı
license a doctor to practise medicine
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
practice practise a fraud on the court
mahkemeye sahtekârlık yapmak Verb
practice practise as an attorney (at the bar ,)
(US) Br avukatlık yapmak Verb
practice practise bribery
rüşvet vermek Verb
practice practise deceit on sb
birine hile yapmak Verb
practice practise early rising
erken kalkma alışkanlığı edinmek Verb
practice practise in a court
avukatlık yapmak Verb
practice practise journalism
gazetecilik yapmak Verb
practice practise law
avukatlık yapmak Verb
practice practise medicine
doktorluk yapmak Verb
practice practise on the piano
piyano çalışmak Verb
practice practise politeness
kibarlık etmek Verb
practice practise the same profession
aynı meslekte çalışmak Verb
practice practise upon sb's credulity
birinin saflığından yararlanmak Verb
practice practise what one preaches
verdiği vaazı kendi de tatbik etmek Verb
to practise obstruction
(politika) engel yaratma
to practise obstruction
(parlamento) müzakerelerin ilerlemesine mâni olma
English-Turkish phrases from Zargan's own database