pressurize

  1. Transitive Verb (yükseklerde uçarken uçak içindeki) basıncı normal değerde tutmak.
  2. Transitive Verb (gaz/sıvı üzerine) basınç yapmak/uygulamak, basınç altında tutmak.
  3. Transitive Verb basınç altında (düdüklü tencerede) pişirmek.
  4. Transitive Verb baskı yapmak, (bir işi yapmaya) zorlamak, zorla yaptırmak.
    They have pressurized him into freeing the prisoners.