soğuk

Turkish-English Translation

  1. dead
  2. cold
  3. distant
  4. clinical
  5. frozen
  6. sharp
  7. stony
  8. lukewarm
  9. inhuman
  10. unfeeling
  11. frigid
  12. clammy
  13. inclement
  14. starchy
  15. chill
  16. platitudinous
  17. antipathetic
  18. raw
  19. Adjective stand-offish
  20. standoffish
  21. fishlike
  22. frostiness
  23. Adjective frosty
  24. chilly
  25. nipping
  26. offish
  27. aloof
  28. unloving
  29. unfriendly
  30. cold weather
  31. the cold
  32. (sexually) frigid
  33. thieveless
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Barların soğuk çekilmesi (NACE kodu: 24.31)
Cold drawing of bars (NACE code: C24.3.1) Noun, Trades-Professions
Dar şeritlerin soğuk haddelenmesi (NACE kodu: 24.32)
Cold rolling of narrow strip (NACE code: C24.3.2) Noun, Trades-Professions
Soğuk şekillendirme veya katlama (NACE kodu: 24.33)
Cold forming or folding (NACE code: C24.3.3) Noun, Trades-Professions
Tellerin soğuk çekilmesi (NACE kodu: 24.34)
Cold drawing of wire (NACE code: C24.3.4) Noun, Trades-Professions
(hava) soğuk
shivery
(kadın) cinsel yönden soğuk
frigid
acı soğuk
biting cold
buz gibi soğuk
stone cold
çok soğuk
frigid
çok soğuk
glacial
çok soğuk
freezing
çok soğuk
nippy
çok soğuk
perishing
çok soğuk
icy
fena halde nemli ve soğuk
dank
içe işleyen soğuk
piercing cold
soğuk algınlığı
cold
soğuk algınlığı
common cold
soğuk algınlığı
common cold Noun, Medicine
soğuk algınlığı semptomu
common cold symptom Noun, Medicine
soğuk algınlığına karşı önlem almak
to fortify oneself against a cold Verb
soğuk algınlığına yakalanmaya eğilimli olmak
to have a natural disposition to catch cold Verb
soğuk algınlığıyla savaşmak
to fight of a cold Verb
soğuk almak
to catch cold Verb
soğuk baskı
cold print
soğuk baskı
in cold print
soğuk başlatma
cold start Information Technology
soğuk bölge
frozen zone
soğuk büfe
cold buffet
soğuk büfe
stand buffet
soğuk çalıştırma
cold starting Noun, Transport
soğuk cephe
cold front
soğuk cüzdan
cold wallet Noun, Money Markets
soğuk cüzdan
offline wallet Noun, Money Markets
soğuk cüzdan
hardware wallet Noun, Money Markets
soğuk dalgası
cold wave Noun
soğuk dalgası
cold spell Noun
soğuk dalgası
snap Noun
soğuk dalgası
cold snap Noun
soğuk damga
embossed stamp
soğuk damga
coin stamper
soğuk damga
impressed stamp
soğuk davranış
frost in sb's manner
soğuk davranış
frost
soğuk davranış
cold shoulder
soğuk davranmak
to nip Verb
soğuk depolama
cold storage
soğuk dilme
cold-rolled slitting Noun, Machines
soğuk dilme hattı
cold-rolled slitting line Noun, Machines
soğuk dilme makinesi
cold-rolled slitting machine Noun, Machines
soğuk dilme makinesi
cold-rolled slitter Noun, Machines
soğuk duş almış gibi olmak
to be like a wet blanket Verb
soğuk filtrasyon
cold filtration Noun, Food-Kitchen
soğuk filtrasyon
cold-filtering Noun, Food-Kitchen
soğuk filtreleme
cold filtration Noun, Food-Kitchen
soğuk filtreleme
cold-filtering Noun, Food-Kitchen
soğuk güdü
social motivation
soğuk haddelenmiş çelik
cold-rolled steel Noun, Iron-Steel
soğuk haddelenmiş çelik
cold-rolling steel Noun, Iron-Steel
soğuk haddelenmiş karbon çelik
cold-rolling carbon steel Noun, Iron-Steel
soğuk haddelenmiş rulo
cold-rolled coil Noun, Iron-Steel
soğuk harp
cold war
soğuk hava
winter
soğuk hava akımı
invasion of cold air
soğuk hava akımı
wedge of cold air
soğuk hava antreposu
cold storage plant Noun
soğuk hava depolu araba
refrigerator car
soğuk hava depolu gemi
cold-storage vessel
soğuk hava depolu kamyon
lorry freezer
soğuk hava depolu kamyon
(Br) lorry freezer
soğuk hava depolu kamyon
refrigerated lorry
soğuk hava depolu kamyon
refrigerated truck
soğuk hava depolu kamyonet
refrigerated van
soğuk hava depolu tekne
refrigerated vessel
soğuk hava depolu tekne
refrigerator vessel
soğuk hava deposu
freezer room Noun, Food-Kitchen
soğuk hava deposu
cold store Noun, Food-Kitchen
soğuk hava deposu
cool room Noun, Food-Kitchen
soğuk hava deposu
cold room Noun, Food-Kitchen
soğuk hava deposuna depolamak
to cold store Verb
soğuk hava deposuna koymak
to put into cold storage Verb
soğuk hava deposunda depolamak
(US) to cold-store Verb
soğuk hava gemisi
refrigerator ship
soğuk hava gemisi
cold storage vessel
soğuk hava gemisi
rigid airship
soğuk havalarda giyilen kapitone çizme
moon boot
soğuk havanın geri gelişi
return of cold weather
soğuk içecek şey
ice drink
soğuk iken kırılabilir
cold-short
soğuk iken kırılabilir
cold- short
soğuk kabul
cold reception
soğuk karşılama
cold welcome
soğuk karşılama
cool reception
soğuk karşılama
wintry greeting
soğuk karşılama
frosty reception
soğuk karşılamak
to discountenance Verb
soğuk karşılanmaya hazırlıklı bulunmak
to be prepared to be coolly received Verb
soğuk kuşak
frigid zone
soğuk lehim
cold soldering
soğuk makas
cold shear Noun, Machines
soğuk makas hattı
cold-shearing line Noun, Machines
soğuk makas makinesi
cold-shearing machine Noun, Machines
soğuk merdaneli
cold-rolled Adjective, Machines
soğuk oda
cold room Noun
soğuk oda
cooling room
soğuk olan şey
marble
soğuk rüzgâr
nip
soğuk savaş
cold war
soğuk savaşçı
cold warrior
soğuk tavırlı
icy
soğuk tavırlı
formal
soğuk uç korozyonu
cold-end corrosion Noun
soğuk ve karlı
wintry
soğuk ve kasvetli
bleak
soğuk yanıt
frosty answer
soğuk yemek
cold dish
soğuk yiyecekler
cold table
soğuk zincir
cold chain Noun
soğuk ziyaret
cold calling
(Avustralya) soğuk hava deposu
freezing chamber Noun
(cinsel açıdan) önce yüz verip sonra soğuk davranan kimse
tease
(parmak , yüz , kulak) soğuk ısırması
frostbite
bana karşı soğuk davrandı
he was very aloof with me
bir soğuk algınlığını tedavi etmek
to nurse a cold Verb
birine karşı soğuk davranmak
to be distant to sb Verb
birine karşı soğuk davranmak
to be cool towards sb Verb
birini soğuk karşılamak
to receive someone with frozen formality Verb
çok soğuk hava
brass monkey weather Noun
çok soğuk hava
brass monkeys Noun
ilkbaharda soğuk dalgası
cold spell in spring Noun
istim kazanına soğuk su sıkma
injection
sıcak ve soğuk akarsuyu olmak
to have cold and hot running water Verb
uzun ve soğuk fıkra
shaggy dog story
yaprakların soğuk veya rüzgârdan kavrulması
blast
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Isısı düşük, ... az olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.