span

English-Turkish Translation

  1. karış(lamak), karış ile ölçmek.
  2. karış uzunluğu (≈ 23 cm).
  3. bir karış uzunluğundaki parça.
    a span of lace.
  4. açıklık: köprünün ayakları arasındaki uzaklık.
  5. süre, müddet.
    the span of a person's life: bir kimsenin yaşam süresi/ömrü.
  6. Aviation uçağın kanat açıklığı.
  7. Maritime Traffic halat, zincir.
  8. (çifte koşulmuş) at veya öküz.
  9. (bir yandan bir yana) uzanmak/uzatmak.
  10. (zaman vb.) sürmek, uzamak, sürüp gitmek, temadi etmek.
  11. (bkz: spin )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

long-span
geniş açıklıklı Adjective, Construction
long-span cable-stayed bridge
geniş açıklıklı askı köprü Noun, Construction
measure by the span of one's hand
karışlamak Verb
wingspan
kanat açıklığı Noun, Aviation
average life span
ortalama yaşam süresi
life span
en uzun ömür, azamî ömür: bir bitki veya hayvanın yaşayabileceği en uzun süre. Noun
life span
ömür, yaşam süresi. Noun
product life span
bir ömür mrüün ürünü
spick and span
gıcır gıcır
spick and span
yepyeni
spick and span
tertemiz
time span
süre
time span
devre
time span
müddet
span of authority
yetkinin genişliği Noun
span of life
ömür
span roof
balık sırtı dam. Noun
Span.
Spaniard.
Span.
Spanish.
average span of life
ortalama ömür
short span of time
kısa süre
short span of time
kısalık
English-Turkish phrases from Zargan's own database