tayin etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to commission
  2. Verb to coopt
  3. Verb to destine
  4. Verb to compute a period
  5. Verb to relegate
  6. Verb to appoint
  7. Verb to assess
  8. Verb to assign
  9. Verb to constitute
  10. Verb to determine
  11. Verb to post
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kendi kaderini tayin
self-determination Noun, Politics-Intl. Relations
(hayat sigortası) lehdar tayin etmek
to nominate a beneficiary Verb
aday tayin etmek
to put up as a candidate Verb
avukat tayin etmek
to brief counsel Verb
avukat tayin etmek
to application a solicitor Verb
babalığı tayin etmek
to affiliate Verb
başına amir veya memur olarak tayin etmek
to put over Verb
başkan tayin etmek
to application as chairman Verb
bir çocuğa vasi tayin etmek
to put in a child in ward Verb
bir devlet memurunu başka bir göreve tayin etmek
to displace a government official Verb
bir geminin sınıfını tayin etmek
to rate a ship Verb
bir gün tayin etmek
to application a day Verb
bir işe adam tayin etmek
to man Verb
bir memuru asaleten tayin etmek
to establish an official Verb
bir memuru başka bir yere tayin etmek
to move an employee employe Verb
bir memuru başka bir yere tayin etmek
to move an official Verb
bir memuru geçici olarak başka bir yere tayin etmek
to second an official Verb
bir mevki için maaş tayin etmek
to assign a salary to an office Verb
bir mevki için maaş tayin etmek
to assign a salary for an office Verb
bir mirasçı tayin etmek
to designate an heir Verb
bir mirasçının yerine başka bir mirasçı tayin etmek
to substitute an heir Verb
bir muharebenin sonucunu tayin etmek
to decide a battle Verb
bir randevu tayin etmek
to settle on a rendezvous Verb
bir toplantı için saat tayin etmek
to assign an hour for a meeting Verb
bir yön tayin etmek
to mark a path Verb
birini belediye reisi tayin etmek
to application someone as mayor Verb
birini bir göreve tayin etmek
to name someone as something Verb
birini bir işe tayin etmek
to assign someone to an office Verb
birini bir mevki ie tayin etmek
to appoint someone to an office Verb
birini bir mevkie tayin etmek
to appoint someone to an office Verb
birini bir şey yapması için vekil tayin etmek
to commission someone to do sth Verb
birini bir yere tayin etmek
to assign someone to something Verb
birini hâkim tayin etmek
to constitute someone a judge Verb
birini hedefi olarak tayin etmek
to mark someone down as one's successor Verb
birini mirasçı tayin etmek
to institute someone as heir Verb
birini müdür tayin etmek
to application someone (to be) manager Verb
birini temsilci tayin etmek
to appoint someone one's agent Verb
birini vali tayin etmek
to application someone as governor Verb
birini vâris tayin etmek
to make someone one's heir Verb
birini vâris tayin etmek
to institute someone as one's heir Verb
birini vekil tayin etmek
to constitute someone one's proxy Verb
birini vekil tayin etmek
to make someone one's proxy Verb
birini vekil tayin etmek
to commission sb Verb
birini vekil tayin etmek
to application someone as one's proxy Verb
birini vekil tayin etmek
to appoint someone one's agent Verb
devlet memurunu başka bir göreve tayin etmek
to displace a government official Verb
diplomatik temsilci tayin etmek
to appoint a diplomatic agent Verb
eksper tayin etmek
to application an expert Verb
elçi tayin etmek
to accreditation of an ambassador Verb
emekliye ayrılan veznedarı yeniden tayin etmek
to reappoint the retiring treasurer Verb
genel eğilimi tayin etmek
to set the general trend Verb
genel eğilimi tayin etmek
to set the trend Verb
görevleri tayin etmek
to define duties Verb
hakem olarak tayin etmek
to appoint as arbitrator Verb
hakem tayin etmek
to application an arbitrator Verb
hakem tayin etmek
to nominate an arbitrator Verb
hasarı tayin etmek
to assess the damage Verb
iflas malları için tasfiye memuru tayin etmek
to appoint a receiver for the bankrupt's estate Verb
işletme personeli tayin etmek
to assign operating personnel Verb
kayyum tayin etmek
to application a trustee Verb
kendine mirasçı tayin etmek
to declare oneself an heir Verb
kesin olarak tayin etmek
to specify Verb
komisyonla alışta bulunması için birini tayin etmek
to appoint someone as buyer on commission Verb
kurul tayin etmek
to application a committee Verb
lehdar tayin etmek
(life insurance) to nomiante a benificiary Verb
memuru başka bir yere tayin etmek
to move an employee Verb
mesafeyi tayin etmek
to judge a distance Verb
miktarını tayin etmek
to dose Verb
mirasçı tayin etmek
to appoint an heir Verb
mirasçı tayin etmek
to design an heir Verb
mümessil tayin etmek
to application an agent Verb
mutemet tayin etmek
to application a trustee Verb
polis şefi tayin etmek
to prick a sheriff Verb
savunma avukatı tayin etmek
to designate a counsel for the defence defense Verb
savunma avukatı tayin etmek
to instruct a counsel for the defense Verb
savunma avukatı tayin etmek
to designate a counsel for the defence Verb
savunma avukatı tayin etmek
to assign counsel Verb
sınır tayin etmek
to fix a limit Verb
tahkik ve tayin etmek
to ascertain Verb
tasfiye memuru tayin etmek
to appoint a receiver Verb
tasfiye memuru tayin etmek
to appoint a liquidator Verb
temsilci tayin etmek
to application an agent Verb
teslimat için zaman tayin etmek
to stipulate a time for delivery Verb
üçüncü kez bir görev süresi için tayin etmek
to elect to a third term Verb
uzman tayin etmek
to appoint an expert Verb
uzman tayin etmek
to application an expert Verb
vasi tayin etmek
to appoint a custodian Verb
vasi tayin etmek
to appoint a guardian Verb
vasi tayin etmek
to application as a guardian Verb
vasiyet tenfiz memuru tayin etmek
to application an executor Verb
vekil olarak tayin etmek
to deputize Verb
vekil tayin etmek
to substitute Verb
vekil tayin etmek
to application a proxy Verb
vekil tayin etmek
to surrogate Verb
vekil tayin etmek
to depute Verb
veli tayin etmek
to application as a guardian Verb
yarış ya da yürüyüşte hızı tayin etmek
to set the pace Verb
yediemin tayin etmek
to appoint a trustee Verb
yediemin tayin etmek
to application a trustee Verb
yeniden tayin etmek
to reassign Verb
yeniden tayin etmek
to reappoint Verb
zaman tayin etmek
to stipulate a time Verb
bir hedefe doğru rota tayin etmek (roket , bomba , mermi
home
bir vekilin başka bir vekil tayin etmek yetkisi
power of substitution
talimat ve nizamname ile tayin ve tahdit etmek
to governmentalize Verb
talimat ve nizamname ile tayin ve tahdit etmek
to officialize Verb
tayın miktarını tespit etmek
to ration Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database