yakında

Turkish-English Translation

  1. about
  2. around
  3. Adverb shortly
  4. Adverb locally
  5. near
  6. near at hand
  7. near by
  8. (time) by and by
  9. (space) near
  10. Adverb in the near future
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

çok yakında
any time now Adverb
hemen yakında
in the immediately vicinity
hemen yakında
immediate vicinity
hemen yakında
in the immediate vicinity
pek yakında
not a hundred miles from here
pek yakında
in close proximity
yakında ... olacak olan …
soon-to-be … Adjective
yakında çıkarılacak prim hisseleri hariç
ex bonus
yakında doğması olası hak
contingent interest
yakında gelen haberler
recent news Noun
yakında ihraç edilecek kapitalizasyon hisseleri hariç
ex script
yakında olacak olan
upcoming
yakında olmak
to be at hand Verb
yakında olmak
to be near at hand Verb
yakında olmuş
recent
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex claim
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex new
yakında oturan
nearby dwelling
yakında oturmak
to live in close quarters Verb
yakında oturmak
to live near by Verb
yakında tanışılan bir tanıdık
recent acquaintance
yakında vaki olmasından korkulan
imminent
yakında vuku bulan olayları canlandırmak
to travel over recent events Verb
yakında vuku bulmasını beklemek
to be imminent Verb
yakında vuku bulmuş olmak
to be recent Verb
yakında yapılacak sermaye geri ödemesi hariç
ex repayment
yakında yayımlanacak olmak
to be published shortly Verb
yakında yer alan olaylar
recent events Noun
(bir olay ile ilgili olarak) sinsice çok yakında olmak
to loom Verb
bir olayın yakında yer almasının beklenmesi
impendence impendency of an event
Çok yakında.
Coming soon.
daha yakında yer alan olaylara gelmek
to descend to more recent events Verb
pek yakında olmak
to be no distance at all Verb
yakın da
near by
Turkish-English phrases from Zargan's own database