youth

  1. Noun gençlik, delikanlılık.
  2. Noun gençlik heyecanı/canlılığı.
  3. Noun gençlik çağı.
    The flower of youth: Gençliğin baharı.
  4. Noun (herhangi bir şeyin) ilk/erken çağı.
  5. Noun gençler, gençlik.
    The youth of the country is/are ready to fight. A group of youth.
  6. Noun genç (adam), delikanlı, çocuk.
gençliğinin baharında
toy delikanlı
gençlikteki tek tük kaçamak
ilk gençlik çağında.
gençler grubu
gençliğin en güzel çağında olmak Verb
gençliğin eğlenceleri Noun
gençlik ateşi
Gençlik Çeşmesi: hastalıkları iyileştirdiğine ve insanı gençleştirdiğine inanılarak
Ponce de Leon,
Narvaez, DeSoto vb. kâşiflerce Florida, Bahama ve civarında aranan efsanevî çeşme.
varlıklı ve moda düşkünü gençlik.
gençlik ateşi
delikanlılık ateşi
ömrünün baharında
Dev-Genç Proper Name, Organizations
gençliğimden beri
delikanlılık
gençlik
gençlik etkinlikleri Noun
Gençlik ve Spor Bayramı Proper Name, History
gençlik merkezi
(Br) US gençlik yurdu
gençlik merkezi
gençlik kulübü
(Avus) evi olmayan gençler için yurt
gençlik meclisi Noun, Politics-Intl. Relations
gençlik suçları Noun
gençlerin çalıştırılması
gençlerin işsizliği
hostel ile ayni anlama gelir. gençlik yatı yurdu: bisikletle/yürüyerek seyahat eden gençlerin
nezaret altında konakladıkları han.
gençler oteli, genç turistler için ucuz otel. Noun
gençlik talebe yurdu
gençlik pazarı
gençlik toplantısı
gençlik hareketi
gençlik teşkilatı
gençlik örgütü
gençlik yapılanması Noun, Politics-Intl. Relations
gençlik gazetesi
Gençlik Programı Genel Koordinatörlüğü Noun, Organizations
altyapı Noun, Sports
gençlik işsizliği
gençlik sosyal hizmetleri Noun
gençlik sosyal bakım hizmeti
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Noun, Organizations
Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Noun, Organizations
Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI Noun, Organizations
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği Proper Name, Law