zamanaşımı

English Turkish Phrases

(see) “ ZAMANAŞIMI
süreaşımı
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law negative prescription
  2. Noun, Law time-bar
  3. Noun, Law statute of limitations
  4. Noun, Law statute of limitations
  5. Noun limitation
  6. lapse of time
  7. time limit
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

zamanaşımı süresi
prescription period Noun, Law
dava zamanaşımı
limitation of acuses
dava zamanaşımı
limitation of action
garanti şartlarındaki zamanaşımı
limitations written into warranties
hak düşüren zamanaşımı
extinctive prescription
iktisabi zamanaşımı
acquisitive prescription
iskati zamanaşımı
extinctive prescription
kazandırıcı zamanaşımı
prescription Noun, International Law
kazandırıcı zamanaşımı
acquisitive prescription Noun, Law
olağanüstü zamanaşımı
prescription Noun, Law
olağanüstü zamanaşımı
acquisitive prescription
zamanaşımı cetveli
limitation table
zamanaşımı defisinde bulunmak
to plead lapse of time Verb
zamanaşımı defisinde bulunmak
to plead the statute of limitations Verb
zamanaşımı hakkındaki kanun hükümleri
provisions of the limitation act Noun
zamanaşımı hükümleri
limitation provisions Noun
zamanaşımı iddiası ile hak talep etmek
to claim a right by prescription Verb
zamanaşımı ihtilâfı
statute of limitation issue
zamanaşımı ile iktisap edilen mülkiyet hakkı
prescriptive right
zamanaşımı ile iktisap edilen mülkiyet hakkı
prescriptive title
zamanaşımı ile iktisap edilmiş hak
prescriptive right
zamanaşımı ile silinmek
to be barred by the statute of limitations Verb
zamanaşımı itirazında bulunmak
to plead lapse of time Verb
zamanaşımı kanunu
status of limitations
zamanaşımı kanunu
limitation act
zamanaşımı kanununa itiraz etmek
to set up the statute of limitations Verb
zamanaşımı kanunundan feragat
waiver of the statute of limitations
zamanaşımı kanununu uygulamak
to apply the limitation act Verb
zamanaşımı kuralı
statute of limitations Noun, Law
zamanaşımı sonucu hak iktisap etmek
to acquire by prescription Verb
zamanaşımı sürelerini tadil eden kanun
prescription act
zamanaşımı süresi
limitations period
zamanaşımı süresi
limitation period
zamanaşımı süresi
period of limitation
zamanaşımı süresi
term of limitations
zamanaşımı süresini uzatmak
to extend the statute of limitations Verb
zamanaşımı süresini uzatmak
to extend a term of prescription Verb
zamanaşımı süresini uzatmak
to extend the term of prescription Verb
zamanaşımı tarihi
longstop date Noun, Law
zamanaşımı uğramış
statute-barred
zamanaşımı vadesine ara verme
interruption of the statute of limitations
zamanaşımı yoluyla elde etme
prescription Noun, Law
zamanaşımı yüzünden hak kaybetmek
to negative prescription Verb
bir borcu zamanaşımı yüzünden silmek
to bar a debt by the statute of limitations Verb
cezai takibatın zamanaşımı uğraması
limitation of criminal proceedings
henüz zamanaşımı ına uğramamış
not forfeited by prescription
işlemekte olan zamanaşımı süresini kesmek
to stop the period of limitation running Verb
kanuni zamanaşımı süresi
statutory limitation
kanuni zamanaşımı süresinin uzatılması
extension of the statutory period of limitation
zaman aşımı
time-limit
zaman aşımı
time out Information Technology
zaman aşımı
timeout Information Technology
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyin ... süre, mürûruzaman
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.