Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. Fiil, Bilgi Teknolojileri to wait
  2. Fiil to await
  3. Fiil to bide
  4. Fiil to keep guard
  5. Fiil to hang in
  6. Fiil to look forward to
  7. Fiil to watch
  8. Fiil to wait for
  9. Fiil to expect from
  10. Fiil to guard
  11. Fiil to watch over
  12. remain
  13. Fiil to anticipate
  14. Fiil to depend on
  15. Fiil to expect
  16. Fiil, Telefon ve Telgraf to hold
  17. Fiil to hope
  18. Fiil to look for
  19. Fiil to see
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

cevap bekleyen soru
open question İsim
(bavul vb) alınmasını beklemek
to wait collection Fiil
(bir haladan) miras beklemek
to have expectations (from an aunt) Fiil
(taksi şoförü , Br) müşteri beklemek
to ply for hire Fiil
abone beklemek
to solicit subscriptions Fiil
ağzına verilmesini beklemek
to wait to be served Fiil
akşam yemeğine davetliler beklemek
to have a party to dinner Fiil
alesta beklemek
to be ready and waiting Fiil
başarıyla sonuçlanacağını beklemek
to figure on a success Fiil
başında beklemek
to attend Fiil
bebek beklemek
to be expecting a baby Fiil
bebek beklemek
to be expecting Fiil
bebek beklemek
to be pregnant Fiil
bir şey beklemek
to be in for sth Fiil
biraz daha beklemek
to stick around Fiil
biri birşey yaparken beklemek
to bear with someone Fiil
birinden birşey beklemek
to look to someone for something Fiil
birinden çok fazla şey beklemek
to expect too much of someone Fiil
birinden destek beklemek
to look to someone Fiil
birinden yapabileceğinden fazlasını beklemek
to expect too much of someone Fiil
birinden yardım beklemek
to look to someone Fiil
birini akşam yemeğine beklemek
to have someone in for dinner Fiil
birini beklemek
to bear with someone Fiil
birinin birşey yapmasını beklemek
to look to someone to do something Fiil
birinin cevabını beklemek
to look forward to sb's reply Fiil
birinin uygun zamanını beklemek
to wait sb's convenience Fiil
birisi gelip alacak diye beklemek
to wait to be collected Fiil
birşeyi dört gözle beklemek
to look forward to something Fiil
birşeyi heyecanla beklemek
to look forward to something Fiil
birşeyi yapmayı dört gözle beklemek
to look forward to doing something Fiil
birşeyi yapmayı heyecanla beklemek
to look forward to doing something Fiil
borsa piyasasında fiyatların çok yükseleceğini beklemek
to overdiscount the market Fiil
borsada fiyatların yükselmesini beklemek
ac for a rise Fiil
boşuna beklemek
to there is no point in waiting Fiil
bütün bir saat boyunca beklemek
to wait for a good hour Fiil
daha iyi fiyat teklifi beklemek
to hold out for higher price Fiil
dört gözle beklemek
to anticipate Fiil
dört gözle beklemek
to look forward Fiil
durumun normale dönmesini beklemek
to let the dust settle Fiil, Deyim
emir beklemek
to await orders Fiil
endişeyle beklemek
to sweat something out Fiil
esas duruşta beklemek
to stand at attention Fiil, Askerlik
eşref saatini beklemek
to wait one's time Fiil
fırsatını beklemek
to side on the sidelines Fiil
fırsatını beklemek
to wait one's opportunity Fiil
fiyat teklifi beklemek
to be open to an offer Fiil
hasta bir çocuğun başında beklemek
to keep vigil over a sick child Fiil
hattı kapamadan beklemek
(telephone) to hold the line Fiil
hattı kapamadan beklemek
to line to hold on Fiil
havanın düzelmesini beklemek
to hope for a break in the weather Fiil
hazır beklemek
to stand by Fiil
hazır beklemek
to lie ready Fiil
hazırolda beklemek
to stand at attention Fiil, Askerlik
hazineyi beklemek
to guard a treasure Fiil
hemen cevap beklemek
to demand an immediate answer Fiil
hevesle beklemek
to anticipate Fiil
hevesle beklemek
to look forward Fiil
heyecanla beklemek
to look forward Fiil
idam sırasını beklemek
to be on the death row Fiil, Hukuk
ilk siparişi beklemek
to look forward to the pleasure of a first order Fiil
istasyonda uzun süre beklemek
to have a long wait at the station Fiil
işin sonucunu beklemek
to abide the event Fiil
işlerin nasıl gelişeceğini beklemek
to await the further developmentss Fiil
kalkış için beklemek
to wait for take off takeoff Fiil
kâr yapmayı beklemek
to look to profit Fiil
kaygı beklemek
to sweat on Fiil
kısa süre beklemek
to wait a wee Fiil
kuyrukta beklemek
(US) to wait in line Fiil
kuyrukta beklemek
to wait in a line Fiil
limanda uzun süre beklemek
to be detained in port Fiil
merakla beklemek
to eagerly anticipate Fiil
mirasa konmayı beklemek
to wait for a dead man's shoes Fiil
mirasa konmayı beklemek
to wait for the deadman's shoes Fiil
nöbet beklemek
to lay chikie Fiil
nöbet beklemek
to be on post Fiil
nöbet beklemek
to watch Fiil
olayların sonucunu beklemek
to wait for the issue of events Fiil
ortalığın sakinleşmesini beklemek
to let the dust settle Fiil, Deyim
ölünün başında beklemek
to wake Fiil
postacının geçmesini beklemek
to be waiting for the post to pass Fiil
postacının geçmesini beklemek
to be waiting for the postman to pass Fiil
sabırsızlanarak beklemek
to kick one's heels Fiil
sabırsızlıkla beklemek
to be on tenterhooks Fiil
sahneye çıkmayı beklemek
to wait in the wings Fiil
sırada beklemek
to stand in line Fiil
sıranın kendisine gelmesini beklemek
to stand in line Fiil
sırasını beklemek
to wait one's u Fiil
sırasını beklemek
to wait one's turn Fiil
sipariş beklemek
to solicit orders Fiil
sokak köşelerinde avare avare dolaşarak meyhanelerin açılmasını beklemek
to hang about at street corners for the pubs to open Fiil
spekülasyon amacıyla fiyatların düşmesini beklemek
ac for a fall Fiil
talihinin değişmesini beklemek
to await a turn of one's luck Fiil
talimat beklemek
to await instructions Fiil
tam bir saat beklemek
to wait a full hour Fiil
teklifi beklemek
to be open to an offer Fiil
telsizde alış durumunda beklemek
to stay on the beam Fiil
uygun fırsatı beklemek
to bide one's time Fiil
uygun fırsatı beklemek
to bide one's opportunity Fiil
uygun zamanı beklemek
to bide one's time Fiil
uzun zaman beklemek
to wait one's time Fiil
üç aydır hapiste duruşma için beklemek
to be kept three months in prison awaiting trial Fiil
ümitle beklemek
to on tiptoe with expectation Fiil
vaktini beklemek
to bid one's time Fiil
yakında vuku bulmasını beklemek
to be imminent Fiil
yardım beklemek
to depend on Fiil
yardım beklemek
to look to Fiil
zamanı gelinceye kadar beklemek
to let the appointed time pass Fiil
beklemek yasaktır
no waiting
beklemek yasaktır ” alanı
no-waiting area
bunu ondan beklemek mezdim
I did not expect that from her
daha iyi bir fiyatı beklemek yerine
hit bid
talimat beklemek, talimat (alınmasını) istemek
to seek instructions Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Gözler vaziyette ... intizar etmek
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.