1. birinci sınıf(tan), birinci.
  2. mükemmel, en iyi/âlâ, çok iyi.
    to use first-rate materials: en iyi cins malzeme kullanmak.
    “How
    does the cake taste?” “It's first-rate!”
(Br) birinci sınıf senet
birinci sınıf senet
önemli tanıdık çevresi
birinci sınıf kredi
birinci kalite mal
en iyi kalite ürün
birinci sınıf hisse senetleri İsim
birinci sınıf hisse senedi
çok iyi mevki sahibi olmak Fiil
çok iyi bir mevki sahibi olmak Fiil
çok iyi bir mevkii sahibi olmak Fiil
çok iyi durumda
birinci sınıf
(borsa) açılış kuru
birinci kalite
açılış (borsa) kuru
harika
mükemmel
birinci sınıf
mis gibi