accommodate

English-Turkish Translation

  1. Verb (birbirine) uydurmak, uygunlaştırmak, düzenlemek, uygun kılmak, adapte etmek.
    to accommodate oneself
    to circumstances: koşullara uymak.
    to accommodate the choice of subjects to the occasion: duruma uygun konu seçmek.
  2. Verb
    accommodate with: sağlamak, temin/tedarik etmek.
    to accommodate someone with a loan: birine
    borç para temin etmek/sağlamak.
  3. Verb uzlaştırmak, telif etmek, yatıştırmak.
    to accommodate differences: anlaşmazlıkları uzlaştırmak.
  4. Verb yerleştirmek, yer tedarik etmek, ağırlamak.
    His car can accommodate six people: Onun arabası altı
    kişi alır.
    Two hundred tourists are accommodated in this hotel.
    How am I to accommodate my guests: Misafirlerimi nasıl ağırlayacağım?
  5. Verb (birine) hizmet/yardım/iyilik etmek, işini görmek.
    to accommodate a client: bir müşterinin işini
    görmek, müşteriye hizmet etmek.
  6. Verb uy(uş)mak, uyum sağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

accommodate a client
bir müşteriye hizmette bulunmak Verb
accommodate dispute
bir anlaşmazlığı gidermek Verb
accommodate oneself to circumstances
kendini duruma uydurmak Verb
accommodate oneself to circumstances
kendini yeni duruma uydurmak Verb
accommodate someone with a loan
birine borç vermek Verb
accommodate someone with a loan
borç vererek yardımda bulunmak Verb
accommodate sth
birine bir hizmette bulunmak Verb
accommodate sth
birine bir iyilikte bulunmak Verb
His car can accommodate six persons.
Arabası altı kişi alır.
The hotel can accommodate sixty people.
Otel 60 kişilik
village house built to accommodate travelers
misafirhane Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database