Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
allowed
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
mubah
müsaade edilmiştir
müsaade vardır
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
discount allowed
satış iskontosu
Noun
discount allowed
iskonto giderleri
Noun
freight allowed
alıcının gelen malların taşıma masraflarını ödemesi ve bu masrafların bir kısmını ya da tamamını tekrar
satıcıya ödetmesi için yapılan anlaşma
no canvassing allowed
satış mümessilleri kabul edilmez
not allowed
yasaktır
overrun the time allowed
kendine ayrılan zamanı aşmak
Verb
time allowed
vade
u turns not allowed
U dönüşü yasaktır
allowed claim
kabul edilmiş talep
allowed time
dinlenme ve kişisel gereksinimleri gidermenin öngörüldüğü standart çalışma ile bir işin bitirilmesi gereken zaman
allowed time
yorulma
allowed variation
tolerans
allowed variation
müsaade edilen sapma
(game) to be allowed to be played
oynatılmak
Verb
(play , film) to be allowed to be shown
oynatılmak
Verb
(sb) to be allowed to perform
oynatılmak
Verb
... not allowed.
... giremez.
Appeal allowed.
Temyiz talebi kabul edilmiştir.
Law
be allowed out on parole
söz üzerine tahliyesine müsaade edilmek
Verb
be allowed to go free
serbest bırakmak
Verb
deductions allowed for gifts of charity
hayır bağışları için vergiden düşme izni
discount allowed to dealer
bayi iskontosu
Noun
period allowed for carriage
sevkıyat için müsaade alınan süre
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.