bondi mavisi
Adjective
+178
Karolina mavisi
Adjective
çini mavisi, Prusya mavisi.
(a) kobalt mavisi, koyu mavi ile yeşilimsi mavi arası renk, (b) kobalt oksit içeren mavi boyalardan herhangi biri.
cornflower ile ayni anlama gelir. koyu mavi.
peygamber çiçeği rengi
Adjective
elektrik mavisi
Adjective
lâcivert, çivit mavisi, çivit rengi.
Noun
indigo, indigotin ile ayni anlama gelir. çivit, bazı bitkilerden elde edilen ya da anilinden sentetik
DEVAMINI OKU olarak yapılan lâcivert renkli toz: C
16H
10N
2O
2.
GİZLE
Noun
Cezayir menekşesi rengi
Adjective
üzgün/meyus/kederli gözükmek.
metilen mavisi: C
16H
18ClN
3S.3H
2O. Suda eriyince koyu mavi
DEVAMINI OKU bir renk alan, mikropları ve organik maddeleri boyamakta ve siyanür zehirlenmesine karşı panzehir olarak kullanılan koyu yeşil kristal.
GİZLE
Noun
navy ile ayni anlama gelir. lâcivert, koyu mavi, deniz mavisi.
nil mavisi, soluk yeşilimsi mavi.
koyu mavi, Prusya mavisi.
parlak mavi, tavus mavisi.
soluk mavi, kobalt mavisi.
çini mavisi, Prusya mavisi.
koyu mavi, morumsu/kırmızımsı mavi.
Noun
kraliyet mavisi
Adjective
mavi renk, gök mavisi.
sky-blue: mavi renkte.
sadakat belirtisi sayılan mavi renk
turquoise = turquois ile ayni anlama gelir. firuze rengi, türkuvaz, yeşilimsi mavi renk.
mavi alarm: (a) birinci (sarı) alârmdan sonra hava hücumu olasılığını bildiren ikinci alârm, (b) kasırga/tayfun alârmı.
mavi bebek: kalp/akciğer hastalığından mavimsi deri ile doğan bebek.
sonradan kararan mürekkep
asil kan, soyluluk, asalet.
Noun
aristokrat, soylu/asil kişi.
Noun
mavi kitap: toplum hayatında sivrilmiş kişilerin ad ve adres kitabı.
Noun
(yüksek okulların sınavlarında kullanılan, genellikle mavi kaplı) sınav defteri/kâğıdı.
Noun
Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda borsa simsarı stajyer
(Br) (Londra Borsası) yakasına taktığı küçük mavi rozetle ayırdedilen
(iyi cins) mavi peynir.
Noun
(Pokerde en kıymetli olan) mavi fiş.
Noun
sağlam bir şirketin hisse senedi.
Noun
yedekte tutulan kıymetli mülk.
Noun
koz.
The airfield was a blue chip in the struggle for the military supremacy.
Noun
büyük ve güvenilir şirket
piyasada itimat kazanmış hisse senedi
yüksek kâr marjı olan herhangi bir emtia
(US borsa) sağlam bir şirketin hisse senedi
(US) işçi sınıfının tepkisi
göztaşı, bakır sülfat, CuSO
4.5H
2O: Normal olarak saydam mavi kristal, suyu uçurulunca
DEVAMINI OKU beyaz toz halinde bir bakır tuzu. Haşarat öldürücü olarak, renkleri tespitte ve oymacılıkta kullanılır.
GİZLE
Noun
mavi yengeç
(Callinectes sapidus): KD Amerika kıyılarında yaşayan ve eti yenen koyu yeşil gövdeli
DEVAMINI OKU ve mavi bacaklı yengeç türü.
GİZLE
Noun
beyaz hindiba
Noun, Food-Kitchen
beyaz hindiba
Noun, Food-Kitchen
üzüntü, yeis, keder, hüzün.
Noun
Mavi Avrupa (AT'nin ortak balıkçılık politikası
Noun
mavi zambak
(Iris prismatica, I. versicolor).
Noun
maviye boyanmış tilki derisi.
Noun
mavi kaz
(Chen caerulescens): K. Amerikada yaşayan mavimtrak gri renkli yaban kazı.
Noun
gökçayır.
grama grass ile ayni anlama gelir.
Noun
mavi dağtavuğu
(Dendragapus): K. Amerikada yaşayan tüyleri gri-mavi benekli dağ tavuğu.
Noun
(aşırı öfkeden/yorgunluktan) bitkin, bitap, mosmor, takatsiz.
He ran until he was blue in the face:
DEVAMINI OKU Takati kesilinceye kadar koştu.
I told you till I am blue in the face: Sana bin defa söyledim/söylemekten dilimde tüy bitti.
GİZLE
gökçekuş
(Cyanocitta cristata): KD Amerikada yaşayan sırtı parlak mavi, göğsü gri renkli ötücü kuş.
Noun
blûcin: (mavi kaba kumaştan yapılmış) işçi pantalonu. Günlük giysi olarak da kullanılır.
Noun
tutucu/sert yasalar.
Noun
Pazar günü içki, eğlence ve çalışmayı yasaklayan yasalar.
Noun
işaret için kullanılan havai fişek
(buz hokeyinde) mavi çizgi, saha çizgisi.
Noun
green mold ile ayni anlama gelir. mavi küf
(Penicillium): ekmek, peynir gibi gıdaların
DEVAMINI OKU üzerinde oluşan mavi-yeşil renkli küf.
GİZLE
Noun
(bitkilerde) mavi küf hastalığı.
Noun
çetin Pazartesi: Pazar günü dinlendikten sonra Pazartesi çalışmanın zorluğunu ima için söylenir.
çok uzun zaman.
in a blue moon: senelerdir, çok uzun zamandan beri.
I haven't seen him in a DEVAMINI OKU blue moon. once in a blue moon: nadiren, kırk yılda bir.
GİZLE
Noun
avaz avaz, avazı çıktığı kadar.
cry/scream blue murder: avaz avaz ağlamak/bağırmak/protesto etmek.
DEVAMINI OKU The child screamed blue murder, but his mother didn't change her mind. GİZLE
mavi nota, cazda çok geçen bemollü nota.
Noun
mavi merhem: %10 cıva içeren ve bitlenmeye karşı kullanılan merhem.
Noun
sansürleme (film , yazı , vb
mavi bayrak: limandan ayrılmak üzere olan bir geminin ön direğe çektiği ortasında beyaz kare bulunan mavi bayrak.
mavi turna balığı
(Strizostedion vitreum glaucum) : Büyük Göllerde yaşar.
Noun
mavi turna balığı
(Strizostedion vitreum glaucum) : Büyük Göllerde yaşar.
Noun
mavi tabak: birkaç çeşit yemek koymağa mahsus bölmeleri olan mavi söğüt desenli tabak.
Noun
sebzeli et: bir menünün esas yemeği.
Noun
mavi benekli Siyam kedisi.
Noun
mavi kâğıt üzerine beyaz çizgilerle kopya çıkartmak
Verb
mavi yılan
(Coluber constrictor flavientris): ABD'de Teksas-Ohio arasında raslanan mavimtrak renkli,
DEVAMINI OKU hızlı hareket eden bir tür yılan.
GİZLE
Noun
en büyük nişan.
He was awarded a blue ribbon for his contribution to medicine.
Noun
İngiliz Garter şövalyelerinin ayırıcı simge olarak daktıkları mavi şerit.
Noun
Blue Ribband ile ayni anlama gelir. Atlantikte sürat rekoru kıran gemiye verilen ödül.
Noun
(içki düşmanı bazı kurumların simge olarak daşıdıkları) mavi kurdele.
Noun
mavi kaya balığı
(Sebastodes mystinus): K. Amerika Pasifik kıyılarında bulunan mavimtrak siyah renkli bir tür kaya balığı.
Noun
beyaz hindiba
Noun, Food-Kitchen
mavi köpek balığı
(Prionace glauca): sırtı çivit mavisi, karnı beyaz bir cins köpek balığı.
Noun
pamuk balığı
(Carcharias glauca).
pamuk balığı
Noun, Zoology
(US) tahvil satın alacak olanları hileden korumak amacıyla çıkartılan kanun
mavi çayırmelikesi
(Caryopteris incana): D. Asyada yetişir. Mavi/mavimsi mor renkte güzel salkım çiçekler açar.
Noun
gök-lâdin
(Picea pungens) : KB Amerikada süs ağacı olarak yetiştirilen mavimtrak yeşil yapraklı lâdin.
Noun
mavi sap: ahududu ve böğürtlenlerde
Verticillium alboaltrum mantarlarının sebep olduğu ve sapların
DEVAMINI OKU mavileşmesi, köklerin solarak çürümesi şeklinde beliren bir bitki hastalığı.
GİZLE
Noun
edebiyatla yakından ilgilenen yada ilgilendiğini iddia eden kadın
göztaşı, bakır sülfat, CuSO
4.5H
2O: Normal olarak saydam mavi kristal, suyu uçurulunca
DEVAMINI OKU beyaz toz halinde bir bakır tuzu. Haşarat öldürücü olarak, renkleri tespitte ve oymacılıkta kullanılır.
GİZLE
Noun
şimşek/yıdırım gibi, çok hızlı hareket eden (şey).
like a blue streak : şimşek/yıldırım hızı ile, yıdırım gibi.
Noun
bitmez, sonu gelmez, sürekli şey.
to talk a blue streak: durmadan/biteviye konuşmak.
Noun
blueweed ile ayni anlama gelir. engerek otu
(Echium vulgare): gösterişli mavi çiçekler açar.
buğdaycıl bülbül
(Luscinia svecica cyanecula): kara tavukgillerden Avrupa ve Asyada söğütlük ve
DEVAMINI OKU sazlıklarda yaşayan sırtı külrengi ötücü kuş.
GİZLE
Noun
mavi mine çiçeği
(Verbena hastala): KD Amerikada yetişen küçük mavi çiçekli, soğuğa dayanıklı, kalımlı bir bitki.
Noun
göztaşı, bakır sülfat, CuSO
4.5H
2O: Normal olarak saydam mavi kristal, suyu uçurulunca
DEVAMINI OKU beyaz toz halinde bir bakır tuzu. Haşarat öldürücü olarak, renkleri tespitte ve oymacılıkta kullanılır.
GİZLE
Noun
Bakır sülfat, göztaşı, CuSO
4.5H
2O: ısıtılınca suyunu kaybedip beyazlaşan mavi kristal.
DEVAMINI OKU Bataryalarda, dezenfeksiyonda ve boyalarda kullanılır.
GİZLE
beyaz hindiba
Noun, Food-Kitchen
gök balina
(Sibbaldus musculus) : Kuzey Buz Denizinde yaşayan sırtı gri-mavi, karnı sarımtrak
DEVAMINI OKU renkli en büyük memeli hayvan.
GİZLE
Noun
ortalığı velveleye vermek
Verb