Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
bowl
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Food-Kitchen
kase
tas, kâse, çanak, çukur kap.
kâse dolusu.
He made some soup and ate a bowl of it
: Çorba pişirdi ve bir kâse (dolusu) yedi.
çukur(luk), oyuk.
the bowl of a sink.
büyük maşrapa.
leğen.
içki âlemi, şenlik, ziyafet.
stadyum, şeklen çukur tasa benzer yapı.
bowl game
ile ayni anlama gelir. seçme takımlar arasında mevsim dışı oynanan futbol oyunu.
yuvarlak kısmı olan harf:
d, b, p
gibi.
çukurlaştırmak, çukur bir şekil vermek.
top: dokuz ve on kuka oyunlarında kullanılan ağaç top çeşitleri.
lawn bowling
ile ayni anlama gelir. ağaç toplarla oynanan bir oyun.
top yuvarlama(k)/atma(k).
top yuvarlama oyunu oynamak.
We bowl every Monday night.
topu yuvarlamak.
hızla gitmek.
to bowl down the street
: sokakta hızlı hızlı yürümek.
to bowl along = to go bowling
along: hızla ilerlemek.
topu yuvarlayarak sayı kazanmak.
He bowled 120 game
.
(krikette) (a) topu oyuncuya vermek, (b) birini oyun dışı bırakmak.
(tekerlekli taşıtla) taşımak, nakletmek.
bowl down/over
: vurmak, vurup devirmek, düşürmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
fishbowl
balık fanusu, fanus
Noun, Household Appliances
finger bowl
(sofrada) el tası: parmak yıkamak için içine su konulan kap.
Noun
fish bowl
balık çanağı (reklamcılar ya da reklam ajansı personelinin kullanımı için radyo ya da televizyon istasyonu
stüdyosunda gözlem odacığı
graduated bowl
dereceli kap
metal bowl
metal tas
oil lamp shaped like a small glass bowl
kandil
punch bowl
(içki) punç kasesi
rattle the begging bowl
dilenci kutusunu tıkırdatmak
Verb
salad bowl
salata kâsesi
slop bowl
bulaşık leğeni, çay ve kahve artıklarının boşaltıldığı kap.
soup bowl
çorba kâsesi
sugar bowl
şekerlik.
wash bowl
yalak
water bowl
yalak
bowl game
bowl
ile ayni anlama gelir. seçme takımlar arasında mevsim dışı oynanan futbol oyunu.
bowl over
şaşırtmak, şaşkına çevirmek.
to bowled over
: hayretten donakalmak, şaşkına dönmek, çok şaşırmak.
We were bowled over by the news of his death.
clay bowl of a tobacco pipe
lüle
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.