Ha Ali Veli, ha Veli Ali.
Exclamation, Idioms
Aynı bokun laciverdi.
Exclamation, Idioms
Ne fark eder ki?
Exclamation, Idioms
Aynı kapıya çıkar.
Exclamation, Idioms
mezhep farkı
Noun, Religion-Faith
mezhep ayrılığı
Noun, Religion-Faith
bir anlaşmazlığı halletmek
Verb
(optik) odak yerdeğişimi.
sınıf farkı
Noun, Sociology
sınıf farklılığı
Noun, Sociology
sınıfsal farklılık
Noun, Sociology
fark sözleşmesi, fark kontratı
Noun, Banking
lehçe farkı
Noun, Language-Literature
kot farkı
Noun, Construction
fark etmek, farklı olmak.
çok şey fark eder olmak
Verb
bir şey fark etmemek
Verb
bir fikir ayrılığını halletmek
Verb
fazla bir şey fark etmemek
Verb
hiçbir şey fark etmemek
Verb
fiyat farkını ödemek
Verb
fiyat farkıni ödemek
Verb
bir ihtilafı halletmek
Verb
(a) anlaşmak, uyuşmak, karşılıklı taviz vererek anlaşmaya varmak, (b) kalanını yarı yarıya paylaşmak.
You say $30 and I say $20, so let's split the difference and call it $25.
ortalamasını bulmak, ortalaması üzerinde (yarı yarıya taviz vererek) anlaşmak.
Okay, we'll split the difference and call it $10.
fiyat ayrılığını taraflara eşit olarak bölmek
Verb
stok sayım farkı (fiziki sayım ile kayıtlar arasındaki fark
(a) durumu değiştirmek.
That made all the difference: Bu herşeyi değiştirdi. (b) tefrik etmek,
farklarını belirtmek, fark etmek.
It makes no difference: Farketmez/Hepsi bir/aynı şey.
(iki sayı/miktar arasındaki) fark.
The difference between 6 and 11 is 5. difference in age:
yaş farkı.
difference in temperature: sıcaklık farkı.
What is the difference in temperature between the day and the night?
üretim maliyetleri arasındaki fark
üretim maliyetleri arasındaki fark
kot farkı
Noun, Construction
fiyat seviyeleri arasındaki fark
fiyat seviyeleri arasındaki fark
görüş ayrılığı
Noun, Politics-Intl. Relations
hakeme intikal ettirilebilecek anlaşmazlık
doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmek
Verb
bir anlaşmazlığı hakem kuruluna havale etmek
Verb
Menkul Kıymetler İhraç Farkı (-)
Accounting