burn out

  1. (a) yanmak, işlemez hale gelmek.
    All our light bulbs are burned out. (b) yangın sebebiyle evsiz/açıkta
    kalmak.
    They were burned out and were forced to live with relatives. (c) sonuna kadar yanıp bitmek/sönmek.
    The small fire can be left to burn (itself) out.
yakıp kül eden yangın. Noun
yanma, aşırı akım yüzünden elektrikli cihazın yanarak tamamen işlemez hale gelmesi. Noun
tükenme, tüketme, bit(ir)me. Noun
(a) uzay aracında yakıtın tükenmesi sonucunda etkin yanmanın sona ermesi, (b) füzenin uçuşunda itici gücün sona ermesi. Noun
aşırı/ifrat derecede çalışıp hırpalanmak.
They feared that he would burn himself out or break down.