char

kömürleştirmek, yakarak kömür haline getirmek.
kavurmak, ateşte hafifçe yakmak.
kömürleşmek, yanıp kömür haline gelmek, kavrulmak.
kavrulmuş/kömürleşmiş madde/yüzey.
odun kömürü.
üstün bir yakıt: kömürü gaz veya sıvı yakıta dönüştürürken elde edilen ürün.
Noun bir cins alabalık
(Solvelinus alpinus): Avrupada bulunur.
charr şeklinde de yazılır.
gündelikçi, yevmiyeli hizmetçi.
gündelik ev işi, hafif iş.
gündelikle ev işi görmek/hizmetçilik yapmak.
go out charring: gündelikçi olarak çalışmak.
çay.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

char à banc

(Fr) koltukları ön tarafa bakan çok sayıda yolcu alan otobüs

char.

character.

char.

charter.

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish