close to

English-Turkish Translation

  1. aşağı yukarı, tahminen.
    close to 40 years ago: 40 yıl kadar önce.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

play one's cards close to one's chest
saman altından su yürütmek, kimseye sezdirmeden işini becermek.
become close to
yakınlaşmak Verb
feel close to
yakınlık duymak Verb
close to home
isabetli, yerinde, (hoşa gitmeyen bir gerçeği) belirten, bam teline basan.
His remark hit close to
home: Taşı gediğine oturttu/Sözü tam isabetli idi.
close to the market
çarşıya yakın
close to the wind
(a)
den. rüzgâr doğrultusunda, rüzgâra karşı, orsasına (b) yasaları ihlâl edercesine, yolsuzluğa sapmasına kıl payı kalmış.
(friend) who is close to sb
yakın
ac at close to capacity
kapasiteye yakın çalışmak
be close to zero
sıfıra yaklaşmak Verb
come very close to the brink
uçurumun kenarına gelmek Verb
he is close to tears
ağladı ağlayacak
hew close to the line
(US) tedbirli ilerlemek Verb
home close to work
işe yakın ev
pass close to the village
köyün yakınından geçmek Verb
sail close to the wind
(a) rüzgâr yönünde gitmek, (b) tehlikeli/şüpheli işlere girişmek.
You are sailing rather close to
the wind. (c) dürüst davranmamak, kalleşlik etmek.
stick close to the textbook
ders kitabına bağlı kalmak Verb
(business) to close
bozmak Verb
(business) to close down
kapamak Verb
as 2017 draws to a close
2017'nin sonuna yaklaştığımız bugünlerde, 2017 yılının sona ermek üzere olduğu bugünlerde Adverb
be drawing to a close
sona ermek Verb
be made to close
kapatılmak Verb
bring a letter to a close
mektup bu ba son vermek Verb
bring a letter to a close
bir mektuba son vermek Verb
bring round to a close
sona erdirmek Verb
bring something to a close
birşeyi kapatmak Verb
bring something to a close
bir şeyi sona erdirmek Verb
bring something to a close
birşeye son vermek Verb
close a road to traffic
bir sokağı trafiğe kapamak Verb
close one mind to sth
zihnini bir şeye kapamak Verb
close one's ears to the truth
gerçeğe kulak tıkamak Verb
close one's eyes to
görmemezlikten gelmek, görmek istememek, başını çevirmek.
She closed her eyes to my needs.
close one's mind to sth
zihnini bir şeye kapamak Verb
come to close quarters
göğüs göğüse dövüşmek Verb
draw to close
bitmek Verb
draw to close
sona ermek Verb
sail close (near) to the wing
orsa gitmek Verb
sail close (near) to the wing
kanunu pek ciddiye almamak Verb
sail close (near) to the wing
(hikâye) biraz açık saçık olmak Verb
to close (an outstanding account)
ibra
to close in quiet market
kur fiyatların istikrarlı olarak kapanması
to close in(days)
kısalmak (günler)
English-Turkish phrases from Zargan's own database