concentrate

  1. (bkz: concenter ).
  2. merkezîleştirmek, temerküz ettirmek.
  3. (bir yere) topla(n)mak, toparla(n)mak, yığ(ıl)mak.
    The nation's population had been concentrated in
    a few cities. Industrial development is being concentrated in the west of the country.
  4. yoğunlaş(tır)mak, koyulaş(tır)mak, teksif etmek.
    to concentrate fruit juice.
  5. cevherden madeni ayırmak, yabancı maddeleri ayırarak cevheri madence zenginleştirme.
  6. birleş(tir)mek.
  7. Physics koyulaş(tır)mak, deriş(tir)mek.
  8. öz, yoğun/koyulaştırılmış madde.
    Frozen orange juice is a concentrate.
bakır konsantresi Noun, Chemistry
balık özü : balık unundan elde edilip besinlere eklenen proteince zengin madde. Noun
insan akılnı toplayamıyor ki !
şehirlerde toplaşmak Verb
kafasını toplamak Verb
dalmak Verb
zihnini iki nokta üzerinde toplamak Verb
(dikkati/zihni) bir noktada toplamak, bir hedefe çevirmek.
polis araştırmasını yoğunlaştırmak Verb
askeri birlikleri toplamak Verb
askerleri bir merkezde toplamak Verb