concert

English-Turkish Translation

  1. konser, resital.
    concert hall: konser salonu.
    concert grand: kuyruklu piyano.
  2. konserde çalınan /icra edilen/çalan/icra eden.
    concert music. a concert pianist.
  3. uyum, uygunluk, âhenk.
  4. birleşme, anlaşma, ittifak, ittihat.
    concert of Europe: Avrupa İttihadı, 1815'te Avrupa devletleri
    arasında yapılan anlaşma.
  5. anlaşarak/danışıklı iş görmek, birlikte planlamak/kararlaştırmak.
    to concert measures for a united offensive.
  6. uyum/âhenk sağlamak, telif etmek, karşılıklı görüşme ile ayrılıkları ortadan kaldırmak.
    The states
    involved concerted their differences.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

... tribute concert
...'i anma konseri Noun, Music
actio in concert
aynı yatırım hedefine ulaşmak amacıyla birlikte hareket eden iki ya da daha çok sayıda yatırımcının açtığı dava
benefit concert
hayır konseri
benefit concert
bir şey yararına verilen konser
business concert
ticaret sözleşmesi
business concert
iş sözleşmesi
chamber concert
oda orkestrası konseri
free concert
ücretsiz dinlenen konser
give a concert
konser vermek Verb
in concert
birlikte, bir arada, beraber, anlaşarak, âhenkle, elbirliği/işbirliği ile.
The thief and the insurer
acted in concert.
in concert with (someone): (birisi ile) müştereken/ortaklaşa/beraberce/anlaşarak.
promenade concert
ayakta dinlenilen konser.
subscription concert
geliri hayır işlerine sarfedilen konser
concert goer
konser dinleyicisi
concert grand
kuyruklu konser piyanosu Noun
concert hall
konser salonu
concert master
konser maysteri
concert party
özel yatırım çevrelerinde
concert party
aynı hisse senetlerini ele geçirmek amacıyla aralarında anlaşan ve fiyatı ya da şirketi etkilemek amacıyla
blok halinde oy veren grup
concert pitch
konser ayar sesi: konserlerde bütün çalgıların akort edildiği temel ses: lâ notası = 440 Hz. Noun
concert presentation
konser icrası
concert room
konser salonu
(to enter a concert vs without ticket) (slang) gate crashing
kaynamak
act in concert (with sb
ağız birliği etmek Verb
act in concert with
biriyle birlikte hareket etmek Verb
act in concert with sb
biriyle birlikte hareket etmek Verb
at concert pitch
(harekete vb.) hazır.
to be in concert pitch: hazır olmak.
All our athletes are at concert pitch.
ground floor (of a theater , concert hall) orchestra
parter
hire a concert hall
konser salonu kiralamak Verb
in concert with
hep birlikte
in concert with
ittifakla
tribute concert for ...
...'i anma konseri Noun, Music
English-Turkish phrases from Zargan's own database