customer

English-Turkish Translation

  1. Noun, Advertising alıcı
  2. Noun müşteri.
  3. Noun bir kimsenin görüştüğü, meşgul olmak zorunda bulunduğu kimse/şahıs/kişi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

know-your-customer principle
müşterini tanı ilkesi, müşterini tanı prensibi Noun, Banking
meet one's customer's wishs
müşterisinin isteklerini yerine getirmek Verb
accidental customer
devamlı olmayan müşteri
attend a customer
müşteriye hizmet etmek Verb
attend a customer
müşteriye bakmak Verb
auto insurance customer
araba sigorta müşterisi
auto insurance customer
otomobil sigorta müşterisi
average customer
sıradan müşteri
average customer
vasat müşteri
awkward customer
huysuz müşteri
bad customer
kötü müşteri
banking customer
banka müşterisi
bankrupt customer
müflisin eski müşterisi
bankrupt's customer
müflisin eski müşterisi
big customer
büyük müşteri
business customer
iş müşterisi
canvass customer
müşterileri ziyaret etmek Verb
carry a customer
müşteriye veresiye satmak Verb
cash customer
peşin ödeyen müşteri
cash customer
nakit para ödeyen müşteri
casual customer
devamlı olmayan müşteri
chance customer
devamlı olmayan müşteri
chance customer
tesadüfi müşteri
charge customer
veresiye alan müşteri
charge-account customer
veresiye müşteri
city customer
şehir müşterisi
close customer
az konuşan kişi
collection by customer
müşterinin bizzat kendinin (bavullarını) alması
company customer
şirket müşterisi
complaint from a customer
müşteri şikâyeti
contracted customer
anlaşmalı müşteri
cool customer
pişkin müşteri
cool customer
kurnaz
cool customer
kurnaz müşteri
cool customer
kendine güvenen ve egemen kişi
corporate customer
kurumsal müşteri
corporate customer
(US) şirket müşterisi
credit customer
kredi müşterisi
credit customer
veresiye müşteri
current account customer
cari hesap müşterisi
defaulting customer
borcunu ödemeyen müşteri
delinquent customer
mütemerrit müşteri (alıcı
delinquent customer
borcunu ödemeyen müşteri
delinquent customer
kolay para ödemeyen
delinquent customer
birikmiş borcu olan müşteri
domestic customer
yerli müşteri
economy-minded customer
tutumlu müşteri
entertaining an overseas customer
bir yabancı müşteriyi ağırlama
fake cheque customer
sahte çek veren müşteri
foreign customer
yabancı müşteri
frequent customer
sık sık uğrayan müşteri
gain customer
müşteri elde etmek Verb
gain customer
müşteri kazanmak Verb
goods billed to customer
müşteriye fatura edilen mallar Noun
high-pressure customer
müşteriyi sıkıştırmak Verb
individual customer
bireysel müşteri
indsutrial customer
sanayi müşterisi
industrial customer
sanayii müşterisi
industrial customer
sanayi müşterisi
internal customer
iç müşteri Noun, Management
internal customer
dahili müşteri Noun, Management
introduce customer
müşteri sağlamak Verb
irregular customer
devamlı olmayan müşteri
keep with a customer
bir müşteriye hizmet etmek Verb
key customer
önemli müşteri
knock down a customer
caymasına neden olmak Verb
knock down a customer
bir müşteriyi ayartmak Verb
large customer
büyük müşteri
local customer
yerel müşteri
local customer
günlük
local customer
yerli müşteri
lower-income customer
düşük gelirli müşteri
loyal customer
sadık müşteri
main customer
önemli müşteri
main customer
baş müşteri
negligent customer
cebinden kolay kolay para çıkmayan müşteri
occasional customer
tesadüfi müşteri
out-of-town customer
dışardan gelen müşteri
out-of-town customer
dışarıdan gelen müşteri
potential customer
müşteri adayı
potential customer
potansiyel müşteri
primary customer
baş müşteri
private customer
özel müşteri
prospective customer
müşteri olması beklenen gelecekteki potansiyel müşteri
prospective customer
potansiyel müşteri
regular customer
devamlı müşteri
regular customer
müdavim
retail customer
perakendeci müşteri
rich customer
yağlı müşteri
rum customer
(Br) tehlikeli müşteri
serve a customer
bir müşteriye hizmet etmek Verb
sharp customer
katı yürekli müşteri
slippery customer
terbiyesiz müşteri
solicit for customer
müşteri elde etmeye çalışmak Verb
standing customer
devamlı müşteri
standing customer
daimi müşteri
steady customer
devamlı müşteri
stock- exchange customer
borsa müşterisi
stray customer
tesadüfi müşteri
stray customer
tesadüfen uğrayan müşteri
street customer
yoldan geçerken uğrayan müşteri
tout customer
müşteri aramak Verb
trading customer
firma müşterisi
ugly customer
tehlikeli kişi, düşman.
vacillating customer
kararsız müşteri (olumlu bir teklif karşısında isteksizlik ya da kararsızlık gösteren kişi
customer account
müşteri hesabı
customer activated ticketing
müşterinin kredi kartını makineye sokarak istediği uçuşla ilgili bilgi ve bilet alması
customer agent
toptancı ihracatçı
customer allocation
müşteri paylaşımı
customer allowance
müşteri iskontosu Noun
customer attrition
müşteri kaybı Noun, Management
customer balance
müşteri hesap bakiyesi
customer base
müşteri tabanı Noun, Management
customer care
müşteri hizmetleri Noun, Management
customer carge
cari fiyat
customer complaint
müşteri şikâyeti
customer confidence
müşteri güveni
customer confidence
güvenilir müşteri
customer contest
müşteri yarışması
customer counsellor
müşteri danışmanı
customer country
müşteri memleketi
customer credit
müşteri kredisi
customer deposits
müşteri mevduatı
customer driven
müşteri isteklerini ön plana alan yönetimin tutumu
customer driven
müşteri yanlısı
customer foreclosure
müşteri kısıtlaması Noun, Competition Law
customer group
müşteri grubu
customer identification
müşterinin kimliğinin tespiti Noun, Banking
customer information campaign
müşteriye bilgi verme kampanyası Noun
customer interest
müşterinin ilgisi
customer loyalty
müşteri sadakati Noun, Management
customer needs
tüketici ihtiyaçları Noun
customer number
müşteri numarası
customer of a bank
banka müşterisi
customer of long standing
eski müşteri
customer orientation
büyümeyi amaçlayan sağlam bir şirket çabasıyla sürekli olarak müşteri gereksinimleri üzerinde durma
customer orientation
müşteriye yönelik olma
customer portfolio
müşteri portföyü Noun, Management
customer profile
bir grup müşterinin başka bir grup müşteriyle kıyaslaması yapabilecek bir biçimde tanımlanması
customer profile
müşterilerin belirli kategorilere ayrılması
customer profile
müşteri profili Noun, Banking
customer recommendation
müşteri tavsiyesi
customer records
vb
customer records
çizelgeler Noun
customer records
müşterilerle ilgili her türlü bilginin bulunduğu tablolar Noun
customer records
müşteri kayıtları Noun
customer register
müşteri listesi
customer relation
müşteri ilişkisi
customer relations
müşteri ilişkileri Noun, Management
customer relationship
müşteri ilişkisi
customer relationship management (CRM)
müşteri ilişkileri yönetimi Management
customer representative
müşteri temsilcisi
customer requirements
müşteri istekleri Noun
customer resistance
müşteri direnmesi
customer returns
müşterinin iade ettiği mallar Noun
customer sales
müşteri satışları Noun
customer satisfaction
müşteri memnuniyeti Noun, Management
customer satisfaction survey
müşteri memnuniyeti anketi Noun, Management
customer service
müşteri servisi
customer service
müşteri hizmeti
customer services
müşteri hizmetleri Noun, Management
customer setup
müşterice kurulan Information Technology
customer s'loan
müşteri kredisi
customer s'money
müşterinin parası
customer s'room
menkul değerler bürosundaki müşteri bekleme odası Noun
customer s'security department
(banka) kasaların bulunduğu güvenlikli bölüm
customer traffic
belirli bir zaman süresi içinde gerçekleştirilen satış sayısı
customer wants
müşteri istekleri Noun
customer's acceptance
müşteri kabulü
customer's acceptance
müşteri senedi
customer's bill
müşteri senedi
customer's card
müşteri kartı
customer's costs
havagazı
customer's costs
faturalama
customer's costs
elektrik
customer's costs
tahsilat masrafları Noun
customer's costs
su vb gibi hizmetlerde ölçü aletleri bakımı
customer's credit account
müşteri kredi hesabı
customer's credit account
müşteri alacak hesabı
customer's credit balance
müşteri alacak bakiyesi
customer's investments
müşteri yatırımları Noun
customer's ledger
her müşterinin alacak hesabını gösteren defter
customer's ledger
müşterilerin alacak hesaplarını gösteren defter
customer's liability
henüz ödenmemiş
customer's loan
müşteri kredisi
customer's man
menkul değerler danışmanı
customer's mandate
müşteri siparişi
customer's notes
müşteri senetleri Noun
customer's obligations
müşterinin yükümlülükleri Noun
customer's order
müşteri siparişi
customer's purchase
müşteri mübayaası
customer's representative
menkul değerler firmaları memurları Noun
customer's reputation
müşteri itibarı
customer's signature
müşteri imzası
customer's statement
müşteri hesap durumu
customer's trade
müşterinin yaptığı iş
direct to customer selling
doğrudan müşteriye satış
English-Turkish phrases from Zargan's own database