Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
deem
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
saymak, addetmek, telâkki etmek, inanmak.
to deem highly of someone
: birisini saymak, birisine
hürmet göstermek.
I would deem it an honor if you come to see me.
Verb
fikrinde/kanaatinde olmak, zannetmek, farzetmek, kıyas etmek, tutmak.
He deemed it wise to refuse
the offer. Do you deem this plan (to be) sensible?
I do not deem it necessary to …
: …'in gerekli olduğunu zannetmiyorum.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
deem it one's duty
bir şeyi kendi görevi saymak
Verb
deem (it) feasible
akılı kesmek
Verb
deem fit and proper
uygun ve yerinde bulmak
Verb
deem it right to do so
böyle yapmayı doğru bulmak
Verb
deem something appropriate
bir şeyi uygun bulmak
Verb
deem something necessary
lüzum görmek
Verb
deem something proper or advisable
tensip etmek
Verb
deem something suitable for sb
yaraştırmak
Verb
deem well of sth
hakkında iyi düşünmek
Verb
deem worthy or suitable of
layık görmek
Verb
not to deem proper
gözü tutmamak
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.