Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
defy
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
meydan okumak, kafa tutmak, açıkça/küstahça karşı gelmek, hiçe saymak.
How long can those criminals
continue to defy the law! defy the public opinion.
Transitive Verb
dayanmak, mukavemet etmek.
a fort that defies the attack.
Transitive Verb
(karşısındakinin bir şeyi) yapamayacağını iddia etmek,
k.d.
alnını karışlamak, “hodri meydan!”
demek.
I defy you to do so!
Yap da göreyim! Alnını karışlarım!
Transitive Verb
(yapılması/erişilmesi vb.) olanaksız/imkânsız olmak, emeği/gayreti boşa çıkarmak.
It defies description
:
Tarifi imkânsız.
His strange behavior defies understanding
: Onun garip tutumunu anlamak olanaksızdır.
Transitive Verb
yarışmaya/dövüşmeye davet etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
defiance
efelenme
Noun
defy one's superiors
üstlerine karşı gelmek
Verb
defy all competition
her türlü rekabete göğüs germek
Verb
defy competition
rekabet edilememek
Verb
defy competition
rekabet ilan etmek
Verb
defy competition
meydan okumak
Verb
defy definition
anlatılamayacak olmak
Verb
defy description
anlatılamamak
Verb
defy description
tasrih edilememek
Verb
defy description
tarife gelmemek
Verb
defy every attack
her saldırıya karşı koymak
Verb
defy every climate
her iklimde büyüyüp gelişebilmek
defy imitation
taklit edilememek
Verb
defy solution
çözülememek
Verb
defy the law
kanunu tanımamak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.