(a) haddini bilmek, (b) uzak durmak, sokulmamak, yaklaşmamak, fazla samimî olmamak.
They might be dangerous, so keep your distance. He prefers to keep his distance with his employees.
nereye kadar gideceğini bilmek
Verb
hayli uzak.
a good distance off: hayli/epeyce uzakta.
at a distance: uzakta, uzak bir yerde, belirli bir mesafede.
uzaktan etki
Noun, Physics
dingil uzaklığı
Noun, Transport
hemen yakınında olmak
Verb
başarmaya çok yakın olmak
Verb
elde etmeye çok yakın olmak
Verb
(US) birine şehirlerarası telefon etmek
Verb
bir mesafeyi katetmek
Verb
kilometre başına otomobil kiralamak
Verb
aşırı odak uzaklığı: bir fotoğraf makinesi sonsuza ayarlı iken resmini net çekebileceği en yakın cismin uzaklığı.
Noun
mesafeyi tayin etmek
Verb
mesafeyi tahmin etmek
Verb
(a) haddini bilmek, (b) uzak durmak, sokulmamak, yaklaşmamak, fazla samimî olmamak.
They might be dangerous, so keep your distance. He prefers to keep his distance with his employees.
uzak durmak, arayı açmak, yakınlık/dostluk göstermemek.
Mary did not like Lise and kept her distance from her.
Verb
(birine) soğuk davranmak, (birisiyle) samimî olmamak, (birinden) uzak durmak.
We tried to be friendly, but she kept us at a distance.
şehirlerarası (telefon servisi/santralı/operatörü).
Noun
Ay uzaklığı: Ayın güneşten veya bir yıldızdan derece olarak uzaklığı.
(resimde) orta yer, orta uzaklık, tablonun ortası.
Noun
bir mesafeyi adımlamak
Verb
çekme mesafesi
Construction
atlama bölgesi, ölü bölge, kısa dalga radyo vericisi civarında işaretlerin alınamadığı alan.
Noun
kişilerin ya da grupların toplumsal durum ve deneyimlerindeki benzerlik ya da farkın kavramsal göstergesi
durma mesafesi
Noun, Transport
yakın, ses duyulacak uzaklıkta.
çok yakın.
We lived within spitting distance of the river.
mesafeli satış sözleşmesi
Noun, Commerce
mesafeli sözleşme
Noun, Commerce
uzaktan eğitim ve öğretim (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
yük anlaşma limanında boşaltılmayıp ona yakın bir limanda boşaltılırsa aradaki mesafe için navlun anlaşmasına
göre ödenecek mesafe navlunu
taşımanın yapılacağı mesafe ile ortantılı taşıma ücreti
taşımanın yapılacağı mesafe ile orantılı taşıma ücreti
(otomobil) kilometre saati
uzaktan eğitim
Noun, Education-Training
Uzaktan bütün tarlalar yeşil görünür/Uzaktan davulun sesi hoş gelir.
(araba) uzak farları
Noun
bir harita üzerindeki mesafe
mesafeye göre hesaplanan ücret tarifesi
mesafeli satış
Noun, Commerce
mesafeli satış sözleşmesi
Noun, Commerce
mesafeli sözleşme
Noun, Commerce
uzaktan öğrenim (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
şehirlerarası bir telefon çağrısı kaydettirmek
Verb
mesafeyi etap etap kat etmek
Verb
bir mesafeyi etap etap katetmek
Verb
direkt şehirlerarası arama
uzun mesafe hava ulaştırması
şehirlerarası telefon görüşmesi
şehirlerarası telefon konuşması
şehirlerarası konuşma ücreti
şehirlerarası telefon çevirme
uzak mesafe kamyon sürücüsü
uzak mesafeler sevkıyatçısı
uzak mesafeler sevkiyatçısı
uzak mesafe karayolu yük taşımacılığı
şehirlerarası telefon bağlantısı
bütün bir mesafeyi bir hafta içinde almak
Verb
harita üzerinde bir mesafeyi işaretlemek
Verb
orta mesafe koşu
Noun, Sports
(Br) kısa mesafe mal trafiği
(Br) kısa mesafe taşımacılık